Translation of "Attığın" in English

Attığın taş ürküttüğün kuşa değmez.

It's more trouble than it's worth.

Adımını attığın yere dikkat et.

Be careful where you step.

Bunu ortaya attığın için teşekkür ederim.

Thank you for bringing that up.

Onu ortaya attığın için gerçek bir ırkçısın.

You're the real racist for bringing it up.

O, onu ortaya attığın için gerçek bir ırkçı.

She's the real racist for bringing it up.

Hani karınla aslında iş yerindeyken çekildiğin karşılıklı attığın fotoğraflar var ya hani

You know, there are photos you took with your wife while you were at work

Bana posta attığın konu hakkında tartışmak için, uygun olduğunda, seninle görüşmek istiyorum.

I want to see you, when convenient, to discuss the matter you emailed me about.

Dünya sadece bir kitap gibidir ve attığın her adım bir sayfa çevirmek gibidir.

The world is just like a book, and every step you take is like turning a page.