Translation of "Asansörde" in English

Asansörde sıkıştık.

- We jammed into the elevator.
- We squeezed into the elevator.

- Asansörde sigara içilmez!
- Asansörde sigara içmek yasaktır.

Smoking prohibited inside elevator.

Asansörde sigara içemezsin.

- You may not smoke in the elevator.
- You may not smoke in an elevator.

Asansörde tek başınaydım.

I was alone in the elevator.

Asansörde Tom'la yukarı çıktım.

I rode up in the elevator with Tom.

Asansörde duman kokusu alıyorum.

I smell smoke in the elevator.

Asansörde sigara içmek yasaktır.

- Smoking is not allowed inside the elevator.
- Smoking isn't allowed inside the elevator.

Hiç asansörde sıkıştın mı?

- Have you ever been stuck in an elevator?
- Have you ever been stuck in a lift?

Hiç asansörde kaldın mı?

Have you ever gotten stuck in an elevator?

Tom kalabalık bir asansörde sıkıştı.

Tom was stuck in a crowded elevator.

Tom ve Mary asansörde yalnızdılar.

Tom and Mary were alone in the elevator.

Bir asansörde cinsel olarak taciz edildi.

She was sexually harassed in an elevator.

Onlar, iki saat boyunca asansörde sıkışmış.

They were stuck in the elevator for two hours.

Onlar dört saat boyunca asansörde mahsur kaldılar.

They were stuck in the elevator for four hours.

Tom ve Mary asansörde üç saat sıkıştı.

Tom and Mary were trapped in the elevator for three hours.