Translation of "Kaldın" in English

0.010 sec.

Examples of using "Kaldın" in a sentence and their english translations:

Niçin kaldın?

Why did you stay?

Nerede kaldın?

Where did you stay?

Geç kaldın.

You were late.

- Neden geç kaldın?
- Niçin geç kaldın?

- Why were you late?
- Why are you late?

Çok geç kaldın.

- You are too late.
- You're too late.

Neden geç kaldın?

Why were you late?

Ne kadar kaldın?

How long did you stay?

- Geç kaldın.
- Geciktin.

- You are late.
- You're late.
- You're not on time.

Geç kaldın. Neredeydin?

You are late. Where have you been?

Neden onunla kaldın?

- Why did you stay with him?
- Why did you stay with her?

Neden onlarla kaldın?

Why did you stay with them?

Nasıl hayatta kaldın?

- How did you survive?
- How did you escape?

Niçin geç kaldın?

- Why are you late?
- How come you're late?

Niçin Tom'la kaldın?

Why did you stay with Tom?

Biraz geç kaldın.

- You're a little late.
- You are a little late!

Dün geç kaldın.

You were late yesterday.

Eve geç kaldın.

- You are home late.
- You're home late.

Boston'da nerede kaldın?

- Where did you stay in Boston?
- Where did you stay when you were in Boston?

Boston'dayken nerede kaldın?

Where did you stay when you were in Boston?

Avustralya’dayken nerede kaldın?

Where did you stay when you were in Australia?

- Kanada'da ne kadar kaldın?
- Kanada'da ne kadar süre kaldın?

How long did you stay in Canada?

Ne yemek zorunda kaldın?

What did you have to eat?

Almanya'da ne kadar kaldın?

How long did you stay in Germany?

Hiç yalnız kaldın mı?

Have you ever been lonely?

Hiç yapayalnız kaldın m?

Do you ever get lonely?

Kanada'da ne kadar kaldın?

How long did you stay in Canada?

Geç kaldın, değil mi?

You were late, weren't you?

Otuz dakika geç kaldın.

You're thirty minutes late.

Bir saat geç kaldın.

You're an hour late.

Neden nefes nefese kaldın?

Why are you out of breath?

On dakika geç kaldın.

You're ten minutes late.

Caracas'ta ne kadar kaldın?

How long have you stayed in Caracas?

Sen gerçekten geç kaldın.

You're actually late.

Bu sabah geç kaldın.

You were late this morning.

Hiç sınıfta kaldın mı?

Have you ever failed a class?

Dün neden evde kaldın?

Why did you stay at home yesterday?

Yarım saat geç kaldın.

You're half an hour late.

Dün gece nerede kaldın?

Where did you stay last night?

Evde yalnız kaldın mı?

Did you stay home alone?

Ne kadar geç kaldın

How late were you?

Boston'da kaç gün kaldın?

How many days did you stay in Boston?

Ne kadar geç kaldın?

How late did you stay up?

Eğlence için mi kaldın?

Did you stay for the entertainment?

Hiç asansörde kaldın mı?

Have you ever gotten stuck in an elevator?

Neden bu sabah geç kaldın?

Why were you late this morning?

Neden bu kadar geç kaldın?

Why are you so late?

Buraya geç kaldın, değil mi?

You got here late, didn't you?

Ne kadar içmek zorunda kaldın?

How much did you have to drink?

Sen çok çok geç kaldın.

You're way too late.

Neden bizden gizlemek zorunda kaldın?

Why did you have to hide from us?

Bu yüzden mi geç kaldın?

Is that why you were late?

Neden onu söylemek zorunda kaldın?

Why did you have to say that?

Gerçekten bütün gece kaldın mı?

Did you really stay in all night?

Akşam yemeği için geç kaldın.

You were late for dinner.

Yaklaşık üç gün geç kaldın.

You're about three days late.

- Gene geciktin.
- Tekrar geç kaldın.

You're late again.

Sen uzun süre uzakta kaldın.

You've stayed away a long time.

Konserin sonuna kadar kaldın mı?

Did you stay till the end of the concert?

Dün gece evde mi kaldın?

Did you stay home last night?

Anahtarını içeride unutup dışarıda kaldın.

You locked yourself out.

Partide ne kadar süre kaldın?

How long did you stay at the party?

Boston'da ne kadar süre kaldın?

How long did you stay in Boston?

Onunla ne yapmak zorunda kaldın?

What did you have to do with it?

Neden onu yapmak zorunda kaldın?

Why did you have to do that?

Tom'un evinde ne kadar kaldın?

How long did you stay at Tom's place?

Onun evinde ne kadar kaldın?

How long did you stay at her place?

O projeye katılmak zorunda kaldın.

You had to join that project.

Yetişkinlerden birine söylemek zorunda kaldın.

You had to tell one of the adults.

Ne kadar beklemek zorunda kaldın?

How long did you have to wait?

Çok geç kaldın, değil mi?

You're very late, aren't you?

- Eve geç geldin.
- Eve geç kaldın.

- You are home late.
- You're home late.

Yurt dışında ne kadar süre kaldın?

How long did you stay abroad?

- Bizimle mutabık kaldın.
- Bizimle anlaşmaya vardın.

You made a bargain with us.

Bence Boston'da biraz çok uzun kaldın.

I think you've been in Boston a little too long.

Ne yazık ki çok geç kaldın.

- I'm afraid you're too late.
- I'm afraid that you're too late.

- Sen hayatta kaldın.
- Siz hayatta kaldınız.

You survived.

Onun evinde uzun süre kaldın mı?

Did you stay long at his place?

Tom'un evinde uzun süre kaldın mı?

Did you stay at Tom's place for a long time?

Teste çalışmak için evde kaldın mı?

Did you stay home to study for the test?

Gerçekten bütün gece evde kaldın mı?

Did you really stay home all night?

Bu hafta üçüncü kez geç kaldın.

This is the third time you've been late this week.

Bugün ders için geç kaldın mı?

Were you late for class today?

En son ne zaman bir otelde kaldın?

When was the last time you stayed at a hotel?

Biletler için ne kadar ödemek zorunda kaldın?

How much did you have to pay for the tickets?

Onun için ne kadar ödemek zorunda kaldın?

How much did you have to pay for that?