Translation of "Araçla" in English

0.009 sec.

Examples of using "Araçla" in a sentence and their english translations:

Araçla çalışmaya gittim.

I drove to work.

Tom araçla hastaneye gidiyor.

Tom is driving to the hospital.

Leyla geceleyin araçla ayrıldı.

Layla drove off into the night.

Tom araçla kasabayı dolaştı.

Tom drove around town.

Leyla araçla eve gidiyordu.

Layla was driving home.

Tom araçla Boston'a gitmeyecek.

Tom won't drive to Boston.

Bizi araçla hastaneye götürdüler.

They drove us to the hospital.

O beni araçla eve götürdü.

She gave me a ride home.

Araçla her gün Tokyo'ya giderim.

I drive to Tokyo every day.

Tom araçla alışveriş merkezine gitti.

Tom drove to the mall.

Eve ne zaman araçla gideceğiz?

When will we drive home?

Onu araçla eve götürebilir misin?

Can you give her a ride home?

Tom araçla Meksika sınırına gidiyordu.

Tom was driving to the Mexican border.

Tom araçla yavaşça tepeye çıktı.

Tom drove slowly up the hill.

Fadıl araçla Dania'nın evine gitti.

Fadil drove to Dania's home.

Tom bütün gün araçla geziyor.

Tom has been driving around all day.

Sami, Leyla'yı araçla istasyona götürdü.

Sami drove Layla to the station.

Tom, Mary'yi araçla havaalanına götürecek.

- Tom will drive Mary to the airport.
- Tom is going to drive Mary to the airport.

Sami araçla Meksika'ya doğru gitti.

Sami drove straight to Mexico.

Sami araçla Leyla'nın evine gidiyordu.

Sami was driving to Layla's house.

Sami araçla Leyla'nın dairesine gidiyordu.

Sami was driving to Layla's apartment.

- Leyla ve Sami araçla yola çıktılar.
- Leyla ve Sami araçla gezmeye gittiler.

Layla and Sami went for a ride.

Dan, Linda'yı araçla onun semtine götürdü.

Dan drove Linda to her neighborhood.

Tom araçla eve 2.30'da geldi.

Tom drove home at 2:30.

Tom araçla Boston'dan Chicago'ya gitmeyi planlıyor.

Tom plans to drive from Boston to Chicago.

Bağış toplamak için araçla dolaşmaya başladılar.

They started a drive to raise a charity fund.

- Tom bizi araçla eve bırakmayı teklif etti.
- Tom bizi araçla eve götürmeyi teklif etti.

Tom has offered to drive us home.

Tüm itirazlarımdan sonra bile, araçla eve gitti.

- Even after all my objections, she went home.
- Even after all my objections, she rode home.

Tom çalıntı bir araçla gezip eğlenirken yakalandı.

Tom was caught joyriding in a stolen vehicle.

Araçla Boston'dan Chicago'ya gitmen ne kadar sürdü?

How long did it take you to drive from Boston to Chicago?

Jim'i aramak için kasabanın her yanını araçla dolaştım.

I drove all around town to look for Jim.

Fadıl, Leyla'yı araçla onunn arkadaşının evine kadar götürdü.

Fadil drove Layla over to her friend's house.

Sami, Leyla ile buluşmak için araçla Kahire'ye gitti.

Sami drove to Cairo to meet Layla.

Leyla şehir merkezindeki bir bankaya araçla yirmi dakikada gitti.

Layla drove twenty minutes to a bank downtown.

Sami sadece Leyla'yı aramak için araçla Kahire'den İskenderiye'ye gitti.

Sami drove from Cairo to Alexandria just looking for Layla.

Araçla Boston'a gitmek ve cinayeti işlemek için yeterli zamanın vardı.

You had just enough time to drive to Boston and commit the murder.

çok sayıda insan ve araçla Pando'ya gidebilmek için hazırlanmış bir hileydi.

get to Pando without raising suspicion with a sizeable group of people.