Translation of "Anlayabildim" in English

Sonunda kastedileni anlayabildim.

Finally I was able to get the meaning across.

Söylediği şeyi zorla anlayabildim.

I could hardly make out what she said.

Hatamı anca o zaman anlayabildim.

It was not until then that I realized my mistake.

Tom'un söylediği her şeyi anlayabildim.

I could understand everything that Tom said.

Yardımın sayesinde, kitabı oldukça iyi anlayabildim.

Thanks to your help, I could understand the book quite well.

Mary'nin neden benden nefret ettiğin anlayabildim.

I could understand why Mary hated me.

Dahası, kimliğimin tüm bunlara nasıl uyduğunu anlayabildim.

More than that, I was able to understand how my identity fits into all of this.

Çincem mükemmel değil, ama onun dediğini yeterince anlayabildim.

My Chinese is not perfect, but I could understand enough of what he said.

İlk birkaç cümleyi anlayabildim ama onun konuşmasının gerisine Fransız kaldım.

I could understand the first few sentences, but the rest of his speech was all Greek to me.

Evlendikten sonra benim Japonca daha iyi oldu ve daha çok anlayabildim.

After I got married, my Japanese got better and I could understand more.