Translation of "Anlayış" in English

0.006 sec.

Examples of using "Anlayış" in a sentence and their english translations:

Anlayış esastır.

- Comprehension is fundamental.
- Understanding is essential.

Anlayış beklemiyorum.

I'm not looking for sympathy.

Ve içgörü (anlayış) gelecek.

Insights will follow.

Karşılıklı anlayış, barışı sağlar.

Mutual understanding makes for peace.

Yaşından dolayı anlayış göstermeliydi.

He ought to have made allowances for his age.

Sana hiç anlayış göstermeyeceğim.

You won't get any sympathy from me.

Pekala, durumunuza anlayış göstereceğiz.

Very well, we'll make allowance in your case.

Biz onun için anlayış gösterdik.

We've made allowances for that.

Küresel bir anlayış sorunu var.

- There is a global problem of comprehension.
- There's a global problem of comprehension.

Onlar arasında sözsüz bir anlayış olmalı.

- There must have been a tacit understanding between them.
- There must've been a tacit understanding between them.

Nasıl öz anlayış ve motivasyon sağlayacağımı düşünürdüm.

or develop some self-compassion or some motivation for change.

- Sizin merhametinize ihtiyacım yok.
- Sizden anlayış beklemiyorum.

I don't want your sympathy.

Ve bu düşünceleri değiştirme konusunda bir anlayış kazanmaktı.

negative patterns and how to change them;

- Bir tür karşılıklı anlayış olmalı.
- Bir tür uzlaşma olmalı.

There must be some sort of give-and-take.

Bazı normlarla ilgili temel bir anlayış olmadan, iletişim mümkün değildir.

Without a basic understanding of certain norms, communication is impossible.

Öğretim insan şahsiyetinin tam gelişmesini ve insan haklarıyla ana hürriyetlerine saygının kuvvetlenmesini hedef almalıdır. Öğretim bütün milletler, ırk ve din grupları arasında anlayış, hoşgörü ve dostluğu teşvik etmeli ve Birleşmiş Milletlerin barışın idamesi yolundaki çalışmalarını geliştirmelidir.

Education shall be directed to the full development of the human personality and to the strengthening of respect for human rights and fundamental freedoms. It shall promote understanding, tolerance and friendship among all nations, racial or religious groups, and shall further the activities of the United Nations for the maintenance of peace.