Translation of "Aleyhine" in English

0.003 sec.

Examples of using "Aleyhine" in a sentence and their english translations:

Tom'un aleyhine suçlamalar düşürüldü.

Charges against Tom have been dropped.

O, onun aleyhine tanıklık etti.

She testified against him.

Hakim davacı aleyhine karar verdi.

The judge decided against the plaintiff.

Tom'un aleyhine tanıklık etmek istemiyorum.

I don't want to testify against Tom.

Eşim aleyhine asla tanıklık etmezdim.

I'd never testify against my wife.

Hayatın aleyhine değil, lehine olmak lazım.

in favor of life. Not against life.

Olasılıklar her bir ufak yavrunun aleyhine.

The odds are stacked against each tiny hatchling.

Bu keşif, fakir çiftçilerin aleyhine oldu.

This discovery has been exploited to the detriment of the poor peasants.

Güçlü yen Japonya'nın ihracat endüstrisinin aleyhine davranmaktadır.

The strong yen is acting against Japan's export industry.

Sami, en yakın arkadaşının aleyhine tanıklık etti.

Sami testified against his best friend.

Hiç kimse mahkemede kendi aleyhine delil vermeye zorlanamaz.

No one can be forced to give evidence against himself in court.

Söylediğin her şey mahkemede aleyhine delil olarak kullanılabilir.

Anything you say can be used against you in court.

Sami, hapis cezasını azaltmak için Leyla'nın aleyhine ifade vermeyi kabul etti.

Sami agreed to testify against Layla in order to lessen his sentence.

- Tom büyük olasılıkla sana karşı tanıklık yapacaktır.
- Tom muhtemelen aleyhine şahitlik edecektir.

Tom will likely testify against you.