Translation of "Akrabalar" in English

0.004 sec.

Examples of using "Akrabalar" in a sentence and their english translations:

Onlar birbirlerine akrabalar.

- They are of kin to each other.
- They're related to each other.

Arkadaşlar ve akrabalar davet edilir.

Friends and relatives are invited.

Ailenin mal varlığı akrabalar arasında dağıtıldı.

The family property was distributed among the relatives.

Yine çıkarcı akrabalar çıkarcı insanlar vardı bu filmde

there were also self-interested relatives, self-interested people in this movie

İnan ya da inanma, şeftaliler ve bademler akrabalar.

Believe it or not, peaches and almonds are family.

Miras eşek olarak geldi çıkarcı akrabalar çoktan etrafını sarmıştı

The inheritor relatives were already surrounded by inheritance donkey

- İnsan her şeyden önce kendi ailesine yardım etmelidir.
- Yardım edileceği vakit önce akrabalar gözetilir.
- Şefkat evde başlar.

Charity starts at home.