Translation of "Eşek" in English

0.006 sec.

Examples of using "Eşek" in a sentence and their english translations:

Eşek anırıyor.

The donkey is braying.

Bir eşek gridir.

A donkey is gray.

Buraya gel, eşek!

Come here, donkey!

Eşek arılarından korkarım.

I am afraid of wasps.

- Güzel eşek!
- Güzel popo!

Nice ass!

Ben eşek gibi anırıyorum.

I am braying like a donkey.

Eşek arıları zehirli midirler?

Are wasps poisonous?

Bir eşek arısı vızıldıyor.

A hornet is buzzing.

Tom'u eşek arısı soktu.

Tom got stung by a wasp.

İki bacaklı bir eşek general olabilir ve bir eşek kalabilir.

A two-legged donkey can become general and remain a donkey.

Ben eşek arılarından nefret ederim.

Now, I hate wasps.

Bana eşek diyerek beni aşağıladı.

He insulted me by calling me a donkey.

Bir eşek arısı tarafından sokuldum.

I've been stung by a hornet.

Eşek arıları şöhretlerinden daha iyidir.

Hornets are better than their reputation.

O eşek arısını tahrik etme.

- Don't provoke that wasp.
- Do not provoke that wasp.

Bu sadece bir eşek şakası!

It is just a prank!

O sadece bir eşek şakasıydı.

It was just a prank.

Tom bize eşek şakası yaptı.

Tom played a prank on us.

Bunun bir eşek arısı olduğunu sanmıyorum.

I don't think this is a wasp.

O proje üzerinde eşek gibi çalıştım.

I worked my ass off on that project.

Tom bir eşek arısı yuvasına bastı.

Tom stepped on a hornet nest.

Bu ne biçim bir eşek şakası?

What kind of a sick joke is this?

Bir eşek arısı sürüsü çocuklara saldırdı.

A swarm of hornets attacked the children.

Bütün bu eşek arıları nereden geliyor?

Where are all these wasps coming from?

Seni eşek sudan gelinceye kadar döveceğim.

I'm going to beat the hell out of you.

- Eşeğe altın semer de vursan eşek yine eşektir.
- Eşeğe altın semer vursalar eşek yine eşektir.

A fool with a tool is still a fool.

- Eşek hoşaftan ne anlar.
- Nefesini boşa tüketme.

- Do not cast pearls before swine.
- Don't cast pearls before swine.

Tom dev bir eşek arısı tarafından öldürüldü.

Tom was killed by a giant hornet.

Babam beni tıpkı bir eşek gibi kırbaçlayacak.

My dad is going to whip me just like a donkey.

Tom eşek sudan gelinceye kadar dayak yemiş.

Tom was beaten to a pulp.

Tom bunun bir eşek şakası olduğunu düşünüyor.

- Tom thinks it was a prank.
- Tom thinks that it was a prank.

Ben bir eşek gibi anıramam. Ben bir atım.

I cannot bray like a donkey. I'm a horse.

Sen sadece bir eşek arısı yuvasının üzerine bastın.

You have just stepped on a hornet's nest.

Bu bir tür eşek şakası olmasa iyi olur.

This had better not be some kind of prank.

Bir eşek sahibi olan her çiftçi ona vurur.

Every farmer who owns a donkey beats it.

Üzgünüm. Sadece zararsız bir eşek şakası olarak yapılmıştı.

I'm sorry. It was only meant as a harmless prank.

Bu sadece zararsız bir eşek şakası anlamına geliyordu.

It was only meant as a harmless prank.

Tom bunun sadece bir eşek şakası olduğunu söyledi.

- Tom said it was simply a prank.
- Tom said that it was simply a prank.

Miras eşek olarak geldi çıkarcı akrabalar çoktan etrafını sarmıştı

The inheritor relatives were already surrounded by inheritance donkey

- Tom öldü.
- Tom eşek cennetini boyladı.
- Tom nalları dikti.

Tom kicked the bucket.

Tom bana bunun sadece bir eşek şakası olduğunu söyledi.

Tom told me it was just a prank.

- Tom'un şakası eşek şakasına döndü.
- Tom şakanın dozunu kaçırdı.

Tom went too far with his prank.

- Eşek hoşaftan ne anlar.
- Nefesini boşa tüketme.
- Nefesini boşuna tüketme.

- Do not cast pearls before swine.
- Don't cast pearls before swine.

Tom'un arılar, eşek arıları ve yaban arılarına karşı alerjisi vardır.

Tom is allergic to bees, hornets and wasps.

- Bu tamamen büyük bir şaka.
- Tüm bunlar eşek şakası gibi.

It's all a big joke.

- Tom babasından sağlam bir sopa yedi.
- Babası Tom'u eşek sudan gelinceye kadar dövmüş.

Tom was beat to a pulp by his father.

- Tom bizi it gibi çalıştırıyor.
- Tom bizi eşek gibi çalıştırıyor.
- Tom pestilimizi çıkarıyor.

Tom works us too hard.

Öğretmenler onun eşek şakasını öğrendikten sonra genç büyücü kadına Tom'u tekrar bir insana döndürmesi buyruldu.

The young sorceress was ordered to turn Tom back into a human, after the teachers learned of her prank.

İki ya da üç saat içinde meyve sepetlerini pazara çekenler gibi gerçek bir eşek olacaksın

Within two or three hours you will become a real donkey, just like the ones that pull the fruit carts to market.

Yasalar örümcek ağı gibidir, küçük sinekleri yakalayabilirler fakat yaban arısı ve eşek arılarının geçmesine izin verirler.

Laws are like cobwebs, which may catch small flies, but let wasps and hornets break through.

- Sike sike gidecekler.
- Paşa paşa gidecekler.
- Tıpış tıpış gidecekler.
- Eşek gibi gidecekler.
- Ya gidecekler ya gidecekler.

They shall leave.

- Tom, John'u eşek sudan gelinceye kadar dövdü.
- Tom, John'u evire çevire dövdü.
- Tom, John'u tekme tokat dövdü.

- Tom beat the shit out of John.
- Tom kicked the crap out of John.

Kadın olmak zordur. Erkek gibi düşünmeyi, hanımefendi gibi davranmayı, genç kız gibi görünmeyi ve de eşek gibi çalışmayı gerektirir.

It's hard to be a woman. One must think like a man, act like a lady, look like a girl, and work like a horse.