Translation of "Adalete" in English

Adalete inanın!

Believe in justice!

ırksal adalete ve ekonomik adalete karşı devam eden

that mainstream communities have given to issues of racial justice,

Tom adalete teslim edildi.

Tom has been brought to justice.

Bizim adalete ihtiyacımız var.

We need justice.

Dört kişi adalete bildirildi.

Four people were reported to the law.

Onları adalete teslim edeceğiz.

We'll bring them to justice.

Fadıl adalete teslim edildi.

Fadil was brought to justice.

Leyla adalete teslim edilecek.

Layla will be brought to justice.

Zamanımızın daha fazlasını adalete yatırabiliriz,

We can invest more of our time in justice,

Tom henüz adalete teslim edilmedi.

- Tom hasn't been brought to justice yet.
- Tom hasn't yet been brought to justice.

Teröristler avlanmalı ve adalete teslim edilmelidir.

The terrorists must be hunted down and brought to justice.

Adalete olan inancımı kaybetmeme izin verme.

Don't let me lose faith in justice.

Tom, suçlarından dolayı adalete teslim edilecek.

Tom will be brought to justice for his crimes.

Bunu yapan kişiyi adalete teslim etmek istiyorum.

I want the person who did this brought to justice.

Adalete doğru yönelen tarihi bir kavis de değil.

It's not a mysterious arc of history bending toward justice.

Ahlaki evrenin yayı uzun, ancak adalete doğru eğilir.

The arc of the moral universe is long, but it bends toward justice.

Kederli aile, oğullarının katilinin adalete teslim edilmesini görmek için on yıldan fazla beklemek zorunda kaldı.

The grief-stricken family had to wait more than a decade to see their son's killer brought to justice.