Translation of "Acıktım" in English

0.019 sec.

Examples of using "Acıktım" in a sentence and their english translations:

Acıktım.

I felt hungry.

Gerçekten acıktım.

I got really hungry.

Ben acıktım.

- I got hungry.
- I've gotten hungry.

Çok acıktım.

- I got really hungry.
- I got very hungry.

Ben çok acıktım.

- I was very hungry.
- I was quite hungry.

Daha şimdiden acıktım.

I'm already hungry.

Birdenbire oldukça acıktım.

I'm suddenly rather hungry.

- Kek? Ben yine aniden acıktım.
- Pasta? Yine aniden acıktım.

Cake? I'm suddenly hungry again.

Uzun bir yürüyüşten sonra acıktım.

I felt hungry after the long walk.

- Açım!
- Acıktım.
- Açım.
- Karnım aç.

- I felt hungry.
- I'm starved.
- I'm feeling hungry.
- I got hungry.

- Kurt gibi acıktım.
- Kurt gibi açım.

I'm hungry like the wolf.

- Ben açım.
- Açım!
- Karnım aç!
- Karnım acıktı!
- Acıktım.

- Am I hungry!
- I feel hungry.
- I'm hungry!
- I am hungry.

- Acıktım. Bir şeyler yemek için aşağı iniyorum.
- Açım. Bir şeyler yemek için aşağı iniyorum.

I'm hungry. I'm going downstairs for something to eat.

Burada merhamet yok, Pinokyo. Senin canını bağışlıyorum. Harlequin senin yerine yanmalı. Ben acıktım ve akşam yemeğim pişirilmeli.

There is no mercy here, Pinocchio. I have spared you. Harlequin must burn in your place. I am hungry and my dinner must be cooked.

- Çok açım.
- Açlıktan ölüyorum.
- Ben çok açım.
- At gibi açım.
- Çok acıktım.
- Karnım çok aç.
- Çok acıkmışım.

- I'm starved.
- I'm very hungry.
- I am starving.