Translation of "şeyini" in English

Her şeyini kaybetti.

He lost his all.

Her şeyini kaybedeceksin.

You'll lose everything.

Her şeyini kaybetmenin pençesindeydi

He was on the cusp of losing everything,

Sami, canavarın şeyini yaptı.

Sami did a monster's thing.

Tom her şeyini kaybedebilir.

Tom might lose everything.

Dikkatli olmazsan her şeyini kaybedebilirsin.

You could lose everything if you're not careful.

Tom'un ailesi her şeyini kaybetti.

Tom's family lost everything.

Her şeyi olan biri her şeyini kaybedebilir.

The one who has everything can lose everything.

Eğer dikkatli değilse Tom her şeyini kaybedebilir.

- Tom could lose everything if he's not careful.
- Tom could lose everything if he isn't careful.

Her şeyini tek bir bavula sığdırmayı başardı.

He was able to fit everything he owned into one suitcase.

O güne kadar imparatorluğunu kurmuş her şeyini hazırlamış olan Escobar

Escobar, who created his empire until that day, prepared everything

- Yolculuk için hepiniz hazır mısınız?
- Yolculuk için her şeyini hazırladın mı?

Are you all set for the trip?

1930'lardaki kriz sırasında, çok sayıda zengin insan borsanın iflasında her şeyini kaybetti.

During the Depression in the 1930's, many wealthy people lost everything in the stock market crash.

- Tom elinden geleni yaptı, ama yeterli olmadı.
- Tom her şeyini verdi, ama yetmedi.

Tom gave his all, but it wasn't enough.

- Tom bütün işlerini riske attı.
- Tom bütün yumurtalarını bir sepete koydu.
- Tom her şeyini riske attı.

Tom put all his eggs in one basket.