Translation of "şarkılar" in English

0.006 sec.

Examples of using "şarkılar" in a sentence and their english translations:

Birlikte şarkılar söyledik,

We sang together in person,

Çocuklar şarkılar söyledi.

The children sang songs.

Bazı şarkılar söyleyelim.

Let's sing some songs.

Tom şarkılar yazardı.

Tom used to write songs.

Hüzünlü şarkılar söylemeyi sevmez.

She doesn't like to sing sad songs.

Tom güzel şarkılar yazar.

Tom writes beautiful songs.

Fransızca şarkılar yazmayı severim.

I like to write songs in French.

Partide şarkılar söyleyerek eğlendik.

We enjoyed singing songs at the party.

Benim için şarkılar söylüyorsun.

You are singing songs for me.

Tom şarkılar yazabileceğini söylüyor.

Tom says he can write songs.

Keşke öyle şarkılar yazabilsem.

I wish I could write songs like that.

Ben hep şarkılar yazardım.

I used to write songs all the time.

Tom hâlâ şarkılar yazar.

Tom still writes songs.

İskoçya'dan bazı şarkılar var.

There are some songs from Scotland.

Japonca şarkılar öğrenmek istiyoruz.

We want to learn Japanese songs.

Bazen Fransız şarkılar söylerim.

I sometimes sing French songs.

Şarkılar yazmak benim hobimdir.

Writing songs is my hobby.

Bugünlerde hangi tür şarkılar popüler?

What kind of songs are popular these days?

Yumi'nin hobisi popüler şarkılar söylemek.

Yumi's hobby is singing popular songs.

Bazı yeni şarkılar öğrenmek zorundayım.

I've got to learn some new songs.

Tom bazı Fransızca şarkılar söyleyebilir.

Tom can sing some French songs.

Tom ne tür şarkılar söyler?

What kind of songs does Tom sing?

İlişkiler hakkında şarkılar yazmayı severim.

I like writing songs about relationships.

Ne zaman şarkılar yazmaya başladın?

When did you start writing songs?

Kamp ateşinin etrafında şarkılar söyledik.

We sang songs around the campfire.

Jane bazı Japonca şarkılar söyleyebilir.

Jane can sing some Japanese songs.

Tom benim için şarkılar yazardı.

Tom used to write songs for me.

O eski şarkılar söylemeye düşkündür.

She is fond of singing old songs.

Bazı İspanyolca şarkılar öğrenmek istiyoruz.

We want to learn some Spanish songs.

Tom geleneksel şarkılar söylemekten hoşlanır.

Tom likes singing traditional songs.

Tom hüzünlü şarkılar söylemekten hoşlanmaz.

Tom doesn't like to sing sad songs.

Gitarıyla Kabiliye Berbericesi şarkılar çalıyordu.

He was playing Kabyle songs on his guitar.

Birlikte şarkılar yazdık ve kayıt aldık.

We wrote songs and recorded them.

Tom son zamanlarda hüzünlü şarkılar söylüyor.

Tom has been singing a lot of sad songs recently.

Tom bütün gece hüzünlü şarkılar çalıyordu.

Tom has been playing sad songs all night.

Eski şarkılar çok, çok daha iyiydi.

The old songs were much, much better.

Tom otuzuna kadar şarkılar yazmaya başlamadı.

- Tom didn't begin to write songs until he was thirty.
- Tom didn't start to write songs until he was thirty.

Tom karaokede ne tür şarkılar söyler?

What kind of songs does Tom sing at karaoke?

Yeni şarkılar öğrenmede her zaman iyiydin.

You always were good at learning new songs.

Ben sık sık hüzünlü şarkılar dinlerim.

I often listen to sad songs.

Onun hakkında şarkılar ve şiirler yazıldı.

Songs and poems were written about him.

Kampçılar kamp ateşi etrafında şarkılar söyledi.

The campers sang songs around the campfire.

Tom memleketi hakkında çeşitli şarkılar yazdı.

Tom has written several songs about his hometown.

Tom Mary'yi şarkılar yazmaya teşvik etti.

Tom encouraged Mary to write songs.

“Komünist Partiyi selamlayan şarkılar söylemek zorunda kaldık."

“We had to sing songs hailing the Communist Party.

Bir kadın olarak aşağılayıcı bulduğum şarkılar var.

There are songs that I find degrading as a woman.

- Hâlâ şarkılar yazıyorum.
- Şarkı yazmaya devam ediyorum.

I still write songs.

Bu kayıtlarda bir sürü güzel şarkılar var.

There are a lot of beautiful songs on these records.

Tom gerçekten o tür şarkılar mı söylüyor?

Does Tom really sing those kinds of songs?

Şarkılar dil öğrenmek için harika bir yoldur.

Songs are a great way to learn languages.

Tom ve Mary ne tür şarkılar söylerler?

What kind of songs do Tom and Mary sing?

Ben eski şarkılar çalan bir grupta gitar çalıyorum.

I play guitar in an oldies band.

Bazı şarkılar dramatik etki için başka anahtarlara geçerler.

But some songs modulate to another key for dramatic effect.

Tom ve Mary birlikte şarkılar söylemekten zevk aldılar.

Tom and Mary enjoyed singing songs together.

Biz eski şarkılar söyleyerek işlek cadde boyunca yürüdük.

We walked along the busy street, singing old songs.

Müzik dinlemeyi mi yoksa şarkılar söylemeyi mi seversiniz?

Do you like listening to music or singing songs?

Mary mutfakta çalışırken çoğunlukla alçak sesle şarkılar mırıldanır.

Mary often hums songs under her breath while she works in the kitchen.

- Tom hâlâ şarkılar yazar.
- Tom hâlâ şiirler yazar.

- Tom still writes songs.
- Tom still writes poems.

- Bazı şarkılar söylemeni istiyoruz.
- Birkaç şarkı söylemeni istiyoruz.

We'd like you to sing some songs.

Bu gece seslendirdiğimiz bütün şarkılar Tom tarafından yazılmıştır.

All the songs we sang tonight were written by Tom.

Bu gece söylediğimiz bütün şarkılar Tom tarafından yazıldı.

All the songs we're singing tonight were written by Tom.

- Tom damar şarkılar dinledi.
- Tom hüzünlü parçalar dinledi.

Tom listened to sad music.

Onun evine giderken arabada yol boyunca şarkılar söyledik.

We sang songs in the car all the way to his house.

- Birlikte şarkı söylemekten hoşlandık.
- Birlikte şarkılar söylemenin tadını çıkardık.

We enjoyed singing songs together.

Bugün senin için söylediğim tüm şarkılar benim tarafımdan yazıldı.

All the songs I sang for you today were written by me.

- Tom hâlâ şarkılar yazar.
- Tom hâlâ şarkı sözü yazıyor.

Tom still writes songs.

Kamp ateşinin etrafında oturup şarkılar söylemeyi ve birbirimizle konuşmayı seviyoruz.

We like to sit around the campfire singing songs and talking to each other.

Roger Miller radyoda dinlediği müziği sevdiği için şarkılar yazmaya başladı.

Roger Miller began writing songs because he loved the music he heard on the radio.

Tom ve arkadaşları kamp ateşinin etrafında oturdu ve şarkılar söyledi.

Tom and his friends sat around the campfire and sang songs.

O bir hastanın yanında bazı fıkralar anlattı ve bazı komik şarkılar söyledi.

She told some jokes and sang some funny songs at a patient's beside.

Şarkı söylemek dürüst ve zevk veren bir eğlence, ama insan müstehcen şarkılar söylememeye veya dinlememeye dikkat etmeli.

Singing is an honest and pleasurable entertainment, but one must be careful to avoid singing or taking pleasure in listening to lewd songs.