Translation of "şantaj" in English

0.007 sec.

Examples of using "şantaj" in a sentence and their english translations:

Bu şantaj.

- That's blackmail.
- This is blackmail.

- Bana şantaj yapma.
- Bana şantaj yapmayın.

Do not blackmail me.

O bir şantaj.

That's blackmail.

Bu, şantaj mı?

Is this blackmail?

Bana şantaj yapılmayacak.

I won't be blackmailed.

Bu bir şantaj.

This is extortion.

Bize şantaj yapılıyor.

We're being blackmailed.

Tom'a şantaj yapılıyor.

Tom is being blackmailed.

Şantaj bana işlemeyecek.

Blackmail won't work on me.

Birisi bana şantaj yapıyor.

Somebody is blackmailing me.

Bana şantaj mı yapıyorsun?

Are you blackmailing me?

Tom bana şantaj yapıyor.

Tom is blackmailing me.

O bana şantaj yaptı.

He blackmailed me.

O, ona şantaj yaptı.

She blackmailed him.

O ona şantaj yapıyor.

She is blackmailing him.

Mary Tom'a şantaj yapıyor.

Mary is blackmailing Tom.

Tom Mary'ye şantaj yapıyordu.

- Tom has been blackmailing Mary.
- Tom is blackmailing Mary.

Tom Mary'ye şantaj yaptı.

Tom blackmailed Mary.

Tom Mary'ye şantaj yapıyor.

Tom is blackmailing Mary.

Sami Leyla'ya şantaj yaptı.

Sami blackmailed Layla.

Bana şantaj yapmaya mı çalışıyorsun?

Are you trying to blackmail me?

Tom'a Mary tarafından şantaj yapılıyordu.

Tom was being blackmailed by Mary.

Ona onun tarafından şantaj yapılıyor.

She is being blackmailed by him.

Onun tarafından ona şantaj yapıldı.

She was blackmailed by him.

Tom Mary tarafından şantaj ediliyor.

Tom is being blackmailed by Mary.

Leyla, Sami'ye şantaj yapmakla suçlandı.

Layla was charged of blackmailing Sami.

Bayan bana şantaj yapmaya mı çalışıyor?

Is the lady trying to blackmail me?

Tom, Mary'nin ona şantaj yaptığını söyledi.

- Tom said Mary was blackmailing him.
- Tom said that Mary was blackmailing him.

Tom duygusal olarak Mary'ye şantaj yapıyor.

Tom is emotionally blackmailing Mary.

Bu sana şantaj gibi geliyor mu, Tom?

Does that sound like blackmail to you, Tom?

Tom Mary'nin ona şantaj yaptığını söylemesine karşın ayrıntı vermedi.

- Tom said Mary was blackmailing him, but he didn't elaborate.
- Tom said that Mary was blackmailing him, but he didn't elaborate.

Dokuz FIFA yetkilisi tutuklandı ve şantaj ve rüşvet ile suçlandı.

Nine FIFA officials have been arrested and charged with racketeering and bribery.