Translation of "İlkbahar" in English

0.011 sec.

Examples of using "İlkbahar" in a sentence and their english translations:

İlkbahar geliyor.

Spring is coming.

İlkbahar geldi.

Spring is in the air.

Nerede ilkbahar?

Where is spring?

İlkbahar gelmedi.

Spring has not come.

İlkbahar gelmişti.

Spring had came.

- İlkbahar yakında gelecek.
- Yakında ilkbahar olacak.

- Spring will come soon.
- Spring is just around the corner.
- It will be spring soon.
- It'll soon be spring.
- It'll be spring soon.
- It's going to be spring soon.

Henüz ilkbahar değil.

- It's not spring yet.
- It isn't spring yet.

İlkbahar yakında geliyor.

- Spring will come soon.
- Spring is coming soon.

İlkbahar geri geldi.

Spring has returned.

İlkbahar erken geldi.

Spring has arrived early.

İlkbahar geri döndü.

Spring returned.

Yakında ilkbahar olacak.

It will be spring soon.

Kış gitti. İlkbahar geldi.

Winter has gone. Spring has come.

Kıştan sonra İlkbahar gelir.

Spring comes after winter.

Kıştan sonra ilkbahar gelir.

After winter, spring comes.

İlkbahar ne zaman başlar?

When does spring start?

İlkbahar için hazır mısın?

Are you ready for spring?

- Bahar geldi.
- İlkbahar geldi.

Spring came.

İlkbahar hâlâ kendini göstermemişti.

There still weren't any visible signs of spring.

İlkbahar keyifli bir mevsimdir.

Spring is an enjoyable season.

- İsviçre'de İlkbahar mayıs ayında gelir.
- İsviçre'de ilkbahar mayıs ayında gelir.

In Switzerland, spring comes in May.

Havada ilkbahar çiçeklerinin kokusu vardı.

The air was scented with spring flowers.

İlkbahar çok hoş bir mevsim.

Spring is a pleasant season.

Tom, her ilkbahar ayçiçeği eker.

Tom plants sunflowers every spring.

İlkbahar bitti ve yaz geldi.

Spring is over and summer has come.

İlkbahar, yılın en sevdiğim mevsimidir.

The spring is my favorite season of the year.

Bu, bu ilkbahar son modadır.

This is the latest fashion this spring.

İlkbahar geçti ve yaz başladı.

Spring passed and summer began.

Tom önümüzdeki ilkbahar emekli olacak.

Tom will retire next spring.

İlkbahar yılın en sevdiğim zamanıdır.

Spring is my favorite time of year.

Tom'un en sevdiği mevsim ilkbahar.

Tom's favorite season is spring.

Kış ve Yaz arasında İlkbahar gelir.

Spring comes between winter and summer.

Bu ilkbahar onları görmek için sabırsızlanıyorum.

I look forward to seeing them this spring.

Kış sona erdi ve ilkbahar geldi.

Winter is over and spring has come.

İlkbahar Lucy'nin en çok sevdiği mevsim.

Spring is the season that Lucy likes best.

İlkbahar geldiğinde günler daha da uzayacak.

When spring arrives the days will get longer.

İlkbahar için hala hiçbir görsel belirti yoktu.

There were still no visual signs of spring.

Dört mevsim: İlkbahar, yaz, sonbahar ve kıştır.

The four seasons are: Spring, summer, autumn and winter.

Kuzey Yarımküre'de ilkbahar olduğunda, Güney Yarımküre'de sonbahardır.

When it's spring in the Northern Hemisphere, it's autumn in the Southern Hemisphere.

İlkbahar geldiğinde onlar tarlaları kazarlar ve tohumları ekerler.

When spring comes, they dig up the fields and plant seeds.

İlkbahar geldiği zaman günler gün be gün uzar.

When spring comes, the days get longer day by day.

İlkbahar Kyoto'yu ziyaret etmek için en iyi mevsim.

Spring is the best season to visit Kyoto.

Yılın dört mevsimi ilkbahar, yaz, sonbahar ve kıştır.

The four seasons of the year are spring, summer, autumn, and winter.

İlkbahar bahçede temizlik yapmak için iyi bir zaman.

Spring is a good time to clean up in the garden.

Tom geçen ilkbahar birkaç gün bizimle kalmak için geldi.

Tom came to stay with us for a few days last spring.

- İlkbahar kendini hissettirmeye başlıyor.
- Hava iyiden iyiye ilkbahara dönmeye başladı.

It's getting quite springlike.

- Bahar geçti ve yaz başlıyor.
- İlkbahar geçti ve yaz başlıyor.

Spring has passed and summer is starting.

Otoyo, güzel ilkbahar gününün tadını çıkardı ve sahil boyunca yürüdü.

Otoyo enjoyed the beautiful spring day and walked along the beach.

Bir yıl içinde dört mevsim vardır. İlkbahar, yaz, sonbahar ve kış.

There are four seasons in a year: spring, summer, fall and winter.

Bir yıl içinde dört mevsim vardır - ilkbahar, yaz, sonbahar ve kış.

There are four seasons in a year - spring, summer, fall, and winter.

Japonya'da ilkbahar ve sonbahar ekinoksları ulusal bayramdır ama yaz ve kış gündönümleri değildir.

In Japan, the vernal and autumnal equinoxes are national holidays, but the summer and winter solstices are not.

- Bir yılda dört mevsim vardır: İlkbahar, yaz, sonbahar ve kış.
- Senede dört mevsim vardır: Bahar, yaz, güz ve kış.

There are four seasons in a year: spring, summer, autumn and winter.

- Bu dergiye göre, en sevdiğim aktris önümüzdeki ilkbahar bir caz müzisyeniyle evlenecek.
- Bu dergiye göre, benim sevdiğim sanatçı gelecek bahar bir jazz müzisyeni ile evlenecek.

According to this magazine, my favorite actress will marry a jazz musician next spring.