Translation of "üreticisi" in English

Babası bir bira üreticisi.

Her father is a brewer.

Tom bir fıçı üreticisi.

Tom is a cooper.

İlacın üreticisi bir Japon şirketidir.

The manufacturer of the medicine is a Japanese company.

Bu tv'nin üreticisi bir Japon şirketidir.

The manufacturer of the television set is a Japanese company.

Avustralya dünyanın beşinci büyük kömür üreticisi.

Australia is the world's fifth-largest coal producer.

Shizuoka'da birçok plastik model üreticisi vardır.

There are many plastic model manufacturers in Shizuoka.

São Paulo ülkedeki en büyük yumurta üreticisi.

São Paulo is the biggest producer of eggs in the country.

Otomobil üreticisi yarın spor arabaların yeni çizgisini açıklayacak.

The automaker will unveil its new line of sports cars tomorrow.

Tom, Finlandiya'ya taşındı ve bir ren geyiği üreticisi oldu.

Tom moved to Finland and became a reindeer herder.

Gibi araba üreticisi devlerin bile en büyük hisse ortakları devletti.

as RENAULT, PEAUGEOT or CITROEN had the Government as the biggest shareholder.

Lockheed skandalı büyük Amerikan uçak üreticisi Lockheed ile ilgili dünya çapında bir rüşvet skandalıdır.Şubat 1976 da su yüzüne çıktı ve esas olarak yolcu uçaklarının sözleşmelerinin kabulüne odaklandı.

The Lockheed scandal is a worldwide corruption scandal involving the major American plane manufacturer Lockheed. It came to light in February 1976 and revolved mainly around the acceptance of passenger plane contracts.