Translation of "Yumurta" in German

0.008 sec.

Examples of using "Yumurta" in a sentence and their german translations:

Yumurta sevmez.

Er mag keine Eier.

Yumurta yedik.

Wir aßen Eier.

Yumurta sert.

Das Ei ist hart.

Yumurta beyazlarını yumurta sarısının içine katlayın.

Mische Eiweiß und Eigelb!

- Yumurta doğurganlık sembolüdür.
- Yumurta bereket simgesidir.

Das Ei ist ein Symbol der Fruchtbarkeit.

- Yumurtaları sevmediğimi biliyorsun.
- Yumurta sevmediğimi bilirsin.
- Yumurta sevmediğimi biliyorsun.
- Yumurta sevmediğimi bilirsiniz.
- Yumurta sevmediğimi biliyorsunuz.

Du weißt, dass ich Eier nicht mag.

- Nasıl yumurta pişirileceğini biliyor.
- Yumurta pişirmesini biliyor.

Er weiß, wie man Eier brät.

- Yumurta tam kıvamında pişmişti.
- Yumurta mükemmel pişti.

Dieses Ei war auf den Punkt gekocht.

Peki yumurta kabukları?

Die Eierhüllen.

Ben yumurta sevmiyorum.

Ich mag keine Eier.

Ben yumurta sevmem.

Ich mag keine Eier.

Bir yumurta kaynat.

- Kocht ein Ei!
- Koche ein Ei!
- Kochen Sie ein Ei!

Yumurta boyamak eğlenceli.

- Eierfärben macht Spaß.
- Eier anmalen macht Spaß.

Yumurta sarısını severim.

Ich liebe Eidotter.

Tom yumurta pişiriyor.

Tom kocht Eier.

Biz yumurta yedik.

Wir haben Eier.

Tom yumurta sevmiyor.

Tom mag keine Eier.

Bu yumurta taze.

Dieses Ei ist frisch.

Yumurta sarısı sarıdır.

Eigelbe sind gelb.

O yumurta sevmez.

Sie mag keine Eier.

Biz yumurta yiyoruz.

Wir essen Eier.

Yumurta yiyor musun?

Isst du Eier?

- Tek yumurta ikizleri doğurdum.
- Tek yumurta ikizleri dünyaya getirdim.

Ich habe eineiige Zwillinge zur Welt gebracht.

- İlk kez bir yumurta kızarttım.
- Bu ilk yumurta kızartışım.

Dies ist das erste Mal, dass ich ein Ei gebraten habe.

- Bir yumurta gibi görünüyor.
- Bu bir yumurta gibi görünüyor.

Das sieht wie ein Ei aus.

Bir yumurta gibi görünüyor.

Das sieht wie ein Ei aus.

Tavuk bir yumurta yumurtladı.

- Das Huhn hat ein Ei gelegt.
- Die Henne hat ein Ei gelegt.

Tavuk beş yumurta yumurtladı.

Die Henne brütete fünf Eier aus.

Tek yumurta ikizleri doğurdum.

Ich gebar eineiige Zwillinge.

Yumurta silah olarak kullanılabilir.

Eier können als Waffen verwendet werden.

Annem on yumurta kaynattı.

- Meine Mutter hat zehn Eier gekocht.
- Meine Mutter kochte zehn Eier.

Tom bir yumurta kızartıyor.

Tom brät ein Ei.

Tom bir yumurta kaynatıyor.

Tom kocht ein Ei.

Yılan bir yumurta yutuyor.

- Die Schlange verschluckt ein Ei.
- Die Schlange verschlingt ein Ei.

Birkaç taze yumurta istiyorum.

Ich möchte ein paar frische Eier.

Buzdolabından bir yumurta al.

Nimm ein Ei aus dem Kühlschrank.

Pastırma ve yumurta yedik.

- Wir aßen Eier mit Frühstücksspeck.
- Wir haben Eier mit Frühstücksspeck gegessen.

Tom bir yumurta kızarttı.

Tom briet ein Ei.

Bu yumurta kötü kokuyor.

- Dieses Ei stinkt.
- Dieses Ei riecht schlecht.

Kızım yumurta sarısını seviyor.

- Meine Tochter mag das Eigelb.
- Meine Tochter mag Eigelb.

O bir yumurta kızarttı.

Sie hat ein Ei gebraten.

Bana bir yumurta kızart.

Mach mir ein Spiegelei.

Hiç yumurta aldın mı?

- Hast du Eier gekauft?
- Habt ihr Eier gekauft?
- Haben Sie Eier gekauft?

Yarım düzine yumurta aldım.

Ich habe ein halbes Dutzend Eier gekauft.

Pastırma ve yumurta pişireceğim.

Ich werde Eier mit Frühstücksspeck zubereiten.

Bir yumurta kaç para?

Wie viel kostet ein Ei?

Tom bir yumurta pişiriyor.

Tom kocht ein Ei.

Kutuda birkaç yumurta var.

Es sind ein paar Eier in der Schachtel.

Buzdolabında kaç yumurta var?

Wie viele Eier sind im Kühlschrank?

Tom üç yumurta yedi.

Tom hat drei Eier gegessen.

- Bizde de hiç yumurta kalmadı.
- Bizde de hiç yumurta yok.

Auch wir haben überhaupt keine Eier.

- O yaklaşık bir yumurta büyüklüğünde.
- O, yaklaşık bir yumurta büyüklüğündedir.

Es hat etwa die Größe von einem Ei.

O, yaklaşık bir yumurta büyüklüğündedir.

- Es hat etwa die Größe eines Eies.
- Es ist etwa eigroß.
- Es hat ungefähr die Größe von einem Ei.

Kutuda çok sayıda yumurta var.

- Es sind viele Eier in dieser Schachtel.
- In der Schachtel sind viele Eier.

O bir düzine yumurta aldı.

Er kaufte ein Dutzend Eier.

Tom, Mary'ye bir yumurta fırlattı.

- Tom bewarf Maria mit einem Ei.
- Tom warf ein Ei nach Maria.
- Tom bewarf Marie mit einem Ei.

Bugünkü yumurta yarınki tavuktan iyidir.

Lieber heute ein Ei als morgen ein Huhn.

Günde kaç tane yumurta yersin?

Wie viele Eier isst du am Tag?

Buzdolabında sadece bir yumurta kaldı.

Im Kühlschrank ist nur noch ein Ei übrig.

Dün kaç tane yumurta alabildin?

- Wie viele Eier konntest du gestern bekommen?
- Wie viele Eier konntet ihr gestern bekommen?
- Wie viele Eier konnten Sie gestern bekommen?

Biraz çırpılmış yumurta ister misiniz?

Möchtest du gern ein bisschen Rührei?

Bu kazlar altın yumurta yumurtlar.

Diese Gänse legen goldene Eier.

Annen kaç tane yumurta aldı?

- Wie viele Eier hat Mutter gekauft?
- Wie viele Eier kaufte Mutter?

Bu yumurta kabuklarını nereye atarım?

Wo kann ich diese Eierschalen wegwerfen?

İki karton yumurta satın al.

Kaufe zwei Packungen Eier.

Tom, Mary'ye çürük yumurta attı.

Tom warf ein faules Ei nach Maria.

Tom kendine birkaç yumurta kızarttı.

Tom machte sich Spiegeleier.

Yumurta beyazlarını katılaşana kadar çırpın.

Schlagen Sie das Eiweiß bis es steif ist.

Benim için bir yumurta kızartın.

- Brat mir ein Ei.
- Bratet mir ein Ei.
- Braten Sie mir ein Ei.

Tom bana birkaç yumurta kaynattı.

Tom kochte mir einige Eier.

Domuz pastırması ve yumurta yedik.

Wir haben Eier mit Speck gegessen.

Kaç tane yumurta satın aldın?

Wie viele Eier hast du gekauft?

Çift sarılı yumurta satıyor musunuz?

Verkaufen Sie Eier mit zwei Dottern?

Tavuk bu sabah bir yumurta yumurtladı.

Das Huhn hat heute Morgen ein Ei gelegt.

O, yaklaşık bir yumurta büyüklüğünde idi.

Es hatte ungefähr die Größe eines Eis.

Her gün kahvaltıda haşlanmış yumurta yerim.

Ich esse jeden Tag zum Frühstück ein gekochtes Ei.

Benim için bir yumurta kaynatır mısınız?

Würdest du mir bitte ein Ei kochen?

Birkaç yumurta ve biraz süt aldım.

Ich habe ein paar Eier gekauft und auch etwas Milch.

Dün tavuklarımız bir sürü yumurta yumurtladı.

Unsere Hennen haben gestern eine Menge Eier gelegt.

Bir sinek kaç tane yumurta yumurtlar?

Wie viele Eier legt eine Fliege?

Tek elinle bir yumurta kırabilir misin ?

Kannst du mit einer Hand ein Ei aufschlagen?

Bir düzine yumurta satın almak istiyorum.

- Ich möchte ein Dutzend Eier kaufen.
- Ich möchte zwölf Eier kaufen.

Yarın sabah kahvaltı için yumurta istiyorum.

Ich möchte morgen Eier zum Frühstück.

Biraz beykın ve yumurta istiyor musun?

Hättest du Lust auf Eier mit Speck?

Bizim tavuklar dün çok yumurta verdi.

Unsere Henne hat gestern viele Eier gelegt.

O, bir düzine yumurta satın aldı.

- Sie kaufte ein Dutzend Eier.
- Sie hat ein Dutzend Eier gekauft.

Elma, portakal, yumurta gibi şeyler satıyorlar.

Sie verkaufen Äpfel, Orangen, Eier und so weiter.

Ben yumurta yediğim zaman kurdeşen olurum.

Ich bekomme Nesselausschlag, wenn ich Eier esse.

Sabah kahvaltıda kendime patlıcanlı yumurta hazırladım.

Zum Frühstück habe ich mir Aubergine mit Ei zubereitet.

Yumurta kabuklarını organik çöp tenekesine atın.

Wirf die Eierschalen in die Biotonne.

Tom Mary'nin çiğ yumurta sevmediğini biliyor.

Tom weiß, dass Maria keine rohen Eier mag.

O, iki düzine yumurta satın aldı.

Sie kaufte zwei Dutzend Eier.

Tom bir düzine yumurta satın aldı.

Tom kaufte ein Dutzend Eier.

Bu bir tavuk ve yumurta problemi.

- Es ist eine Zwickmühle.
- Es ist ein Henne-Ei-Problem.