Translation of "ölümüyle" in English

Oyun, kahramanın ölümüyle sonuçlanıyor.

The play concludes with the hero's death.

Onun ani ölümüyle donakaldım.

I was numbed by her sudden death.

Tom'un ölümüyle hiçbir ilgim yoktu.

I didn't have anything to do with Tom's death.

Tom'un Mary'nin ölümüyle ilgisi yoktu.

Tom had nothing to do with Mary's death.

Mektup onun ölümüyle ilgili onu bilgilendirdi.

The letter informed her of his death.

Tom babasının ölümüyle çok iyi ilgilenmiyor.

Tom isn't dealing with his father's death very well.

Fadıl'ın ölümüyle ilgili hiçbir şüphe yoktu.

There was nothing suspicious about Fadil's death.

Bizi bir de 2000 yılında ölümüyle ağlattı

also made us cry in 2000

Lütfen babanızın ölümüyle ilgili başsağlığımızı kabul edin.

Please accept our condolences on the death of your father.

Dan karısı Linda'nın ölümüyle korkunç bir kayıp yaşadı.

Dan suffered a terrible loss with the death of his wife, Linda.

Pierrette'nin ölümüyle ilgili olanların en ufak pişmanlıkları yoktu.

The people who were involved in Pierrette's death do not have the slightest regrets.

Bayan Teresa'nın ifadesi kocasının ölümüyle ilgili çok şey açıkladı.

Mrs. Teresa's statement explained a lot about the death of her husband.

Lütfen, babanızın ölümüyle ilgili baş sağlığı dileklerimi kabul edin.

Please accept my condolences on the death of your father.

- John'un ölümünden dolayı şoka girdim.
- John'un ölümü beni çok sarstı.
- John'un ölümüyle dehşete düştüm.

I was shocked about John's death.

Olay, Yemen'in güneyindeki El-Mukalla şehrindeki başkanlık sarayını hedefleyen ve 30 asker ve subayın ölümüyle sonuçlanan saldırının sorumluluğunun El Kaide tarafından yayınlanan bir bildiri ile üstlenilmesinden sonra meydana geldi.

The incident came in the wake of Al-Qaeda's admission of responsibility, in a statement published by the organization, for an attack that targeted the republican palace in the city of Al-Mukalla in southern Yemen and resulted in the deaths of 30 officers and soldiers.