Translation of "öğrenir" in English

0.026 sec.

Examples of using "öğrenir" in a sentence and their english translations:

O hızlı öğrenir.

He learns fast.

İnsanlar benden öğrenir.

People learn from me.

Tom hızlı öğrenir.

- Tom is a fast learner.
- Tom learns fast.

Çocuklar çabuk öğrenir.

Kids learn quickly.

Öğrenir öğrenmez geldim.

I came as soon as I found out.

O zorlukla öğrenir.

She's barely learning.

Herkes birbirinden öğrenir.

Everyone learns from each other.

Biri kendi hatalarından öğrenir.

One learns from one's own mistakes.

Biri, birinin hatalarından öğrenir.

One learns from one's mistakes.

Tom oldukça hızlı öğrenir.

Tom learns pretty fast.

Okulda Fransızca öğrenir misin ?

Do you study French at school?

Bir insan öğreterek öğrenir.

One learns by teaching.

Öğrenir öğrenmez seni arayacağım.

I'll call you as soon as I know.

- O her zaman öğrenir.
- O her zaman bir şeyler öğrenir.

- He always learns things.
- He's always learning something.

Bazı çocuklar dilleri kolaylıkla öğrenir ve bazıları da zorluklarla öğrenir.

Some children learn languages easily and others with difficulty.

Oraya nasıl gideceğini öğrenir misin?

Could you find out how to get there?

Öğrenir öğrenmez sizinle iletişime geçeceğiz.

We will contact you as soon as we know.

Öğrenir öğrenmez biz size ulaşacağız.

We'll contact you as soon as we know.

Neden bir kimse Esperanto öğrenir?

Why does anyone learn Esperanto?

Sen öğrenir öğrenmez bana bildir.

Let me know as soon as you know.

Sovyet Rusya'da, Rusça seni öğrenir!

In Soviet Russia, Russian learns you!

İnsanlar neden yabancı dil öğrenir?

Why do people study foreign languages?

Niçin öğrendiğini bilen daha iyi öğrenir.

He who knows why he learns learns better.

Bilge biri düşmanlarından çok şey öğrenir.

The wise learn a lot from their enemies.

Bir şey öğrenir öğrenmez seni arayacağım.

I'll call you as soon as I know anything.

Onu yapmayı üç saat içinde öğrenir.

He will learn to do it in three hours.

Bir insan Tatoeba'yı kullanarak dil öğrenir.

By using Tatoeba one learns languages.

çünkü çocuklar daha hızlı öğrenir, değil mi?

because kids learn the languages faster, right?

Temel kuralları öğrenir öğrenmez o oyun kolaydır.

That game is easy, once you learn the basic rules.

Çok geçmeden oğlan hayatın ne olduğunu öğrenir.

It will not be long before the boy learns what life is.

İyimser bir Alman ve kötümser bir Alman arasındaki fark nedir? İyimser İngilizce öğrenir; kötümser Rusça öğrenir.

What is the difference between a German optimist and a German pessimist? The optimist learns English; the pessimist learns Russian.

Çevirmen sürekli olarak kendisi hakkında yeni şeyler öğrenir.

The translator constantly learns new things about himself.

Bir çocuk bir şarkıdan daha çabuk ne öğrenir?

What will a child learn sooner than a song?

Nasıl para gönderebileceğimi öğrenir öğrenmez, sana biraz göndereceğim.

As soon as I can figure out how to send money, I'll send you some.

Biri yaşamak için öğrenir. Biri öğrenmek için yaşamaz.

One learns to live. One doesn't live to learn.

Tom günde en az otuz dakika Fransızca öğrenir.

Tom studies French at least thirty minutes a day.

- Körle yatan şaşı kalkar.
- Kurtlarla arkadaşlık eden, ulumayı öğrenir.

Who keeps company with the wolf will learn to howl.

Birçok çocuk okula girmeden önce bile bir bilgisayar kullanmayı öğrenir.

Many children learn to use a computer even before entering school.

Lütfen Tom'un durumu hakkında bir şey öğrenir öğrenmez beni ara.

Please call me as soon as you know anything about Tom's condition.

Bir anaokulu öğrencisi Anaokuluna hazırlanmak için pek çok beceriyi öğrenir.

A preschooler learns many skills to prepare them for Kindergarten.

Ya da gidip lise 1 fizik okusun öğrenir demiş Poyraz Ölmez

or Poyraz Ölmez, who said that he would go and learn high school physics 1

Sen sırrımı öğrenir öğrenmez korktum. Bana asla tekrar aynı şekilde bakmayacaksın.

I'm scared that once you find out about my secret, you'll never look at me the same way again.

Guglielmo bildiğim en iyi öğrencidir. O anında öğrenir ve olağanüstü bir hafızaya sahiptir.

Guglielmo is the best student I know. He learns instantly and has a phenomenal memory.

Herkes kendi dilini öğrenir ve asla diğer dillerden bir tek sözcük bile öğrenmek için herhangi bir çaba harcamaz.

Everybody learns their own language and never makes any effort to learn even one word of other languages.

Bir bebek olarak dört ayak üzerinde emekler, sonra iki bacak üstünde yürümeyi öğrenir, sonunda yaşlılıkta bir değneye ihtiyacı olur.

It crawls on all fours as a baby, then learns to walk on two legs, and finally needs a cane in old age.