Translation of "Söylemeyi" in Dutch

- O, şarkı söylemeyi sever.
- O şarkı söylemeyi sever.
- Şarkı söylemeyi seviyor.

Hij zingt graag.

- O şarkı söylemeyi sever.
- Şarkı söylemeyi seviyor.

- Ze houdt van zingen.
- Ze zingt graag.

- O, şarkı söylemeyi sever.
- Şarkı söylemeyi seviyor.

- Hij houdt van zingen.
- Hij is dol op zingen.

Böyle söylemeyi bırak!

- Stop met dat te zeggen!
- Hou op met dat te zeggen!

Şarkı söylemeyi seviyor.

- Hij zingt graag.
- Hij houdt van zingen.

Şarkı söylemeyi severler.

Ze houden van zingen.

Yalan söylemeyi bırak.

Stop met liegen.

Şarkı söylemeyi bırak.

Stop met zingen.

- Tom şarkı söylemeyi seviyor.
- Tom şarkı söylemeyi sever.

Tom zingt graag.

Şarkı söylemeyi sever misin?

Zing je graag?

Ben şarkı söylemeyi seviyorum.

Ik zing graag.

O şarkı söylemeyi sürdürdü.

Hij ging door met zingen.

Onu söylemeyi keser misin?

Wil je dat niet meer zeggen?

Ekmek almamı söylemeyi unuttun.

Je vergat me te vertellen brood te kopen.

Tom şarkı söylemeyi sever.

Tom zingt graag.

O şarkı söylemeyi sever.

- Hij zingt graag.
- Hij houdt van zingen.

Şarkı söylemeyi sever misiniz?

Zing je graag?

O, şarkı söylemeyi seviyor.

Hij zingt graag.

O popüler şarkıları söylemeyi seviyor.

Hij houd ervan populaire liedjes te zingen.

O bize şarkı söylemeyi öğretti.

Ze heeft ons leren zingen.

Lütfen şarkı söylemeyi durdurur musunuz?

Kun je alstublieft ophouden met zingen?

O, küvette şarkı söylemeyi sever.

Hij zingt graag in bad.

Tom bana şarkı söylemeyi öğretti.

Tom heeft me leren zingen.

- Mary nerede doğduğunu bana söylemeyi reddetti.
- Mary doğduğu yeri bana söylemeyi reddetti.

Mary weigerde me te vertellen waar ze geboren was.

Gelecek sefere daha iyi şarkı söylemeyi umuyorum.

Ik hoop volgende keer beter te zingen.

Tom ve ben birlikte şarkı söylemeyi planlamıyoruz.

Tom en ik zijn niet van plan samen te zingen.

- O, şarkı söylemeyi sever.
- Şarkı söylemek onun işi.

Zingen is haar ding.

Müzik dinlemeyi mi yoksa şarkılar söylemeyi mi seversiniz?

Houden jullie van muziek luisteren of liedjes zingen?

- Şarkı söylemek onların işi.
- Onlar şarkı söylemeyi sever.

Zingen is hun ding.

Tom'a pazartesi günü geç saatlere kadar çalışmak zorunda olduğunu ne zaman söylemeyi planlıyordun?

Wanneer was je van plan om Tom te vertellen dat hij moet overwerken op maandag?