Translation of "Severler" in Dutch

Kar severler.

Zij houden van sneeuw.

Onlar elma severler.

Zij houden van appels.

Şarkı söylemeyi severler.

Ze houden van zingen.

Onlar bizi severler.

- Ze houden van ons.
- Zij houden van ons.

Tavşanlar havuç severler.

Konijnen houden van wortels.

Hipopotamlar suyu severler.

Nijlpaarden houden van water.

Sivrisinekler beni severler.

Muggen houden van mij.

Ebeveynler çocuklarını severler.

Ouders houden van hun kinderen.

Onlar kahveyi severler.

Zij houden van koffie.

Onlar müziği severler.

Zij houden van muziek.

Karıncalar şeker severler.

Mieren houden van suiker.

Çocuklar köpekleri severler.

Kinderen houden van honden.

Kumarbazlar risk almayı severler.

Gokkers houden van risico's.

Tavşanlar havuç yemeği severler.

Konijnen houden van wortels.

Kadınlar renkli şemsiyeleri severler.

Vrouwen houden van kleurrijke paraplu's.

Arkadaşlarımın hepsi futbolu severler.

Al mijn vrienden houden van voetbal.

Çocuklar, genellikle şeker severler.

Over het algemeen houden kinderen van zoetigheid.

Bazı insanlar tehlike severler.

Sommige mensen houden van gevaar.

Onlar buluşmayı ve içmeyi severler.

Ze komen graag samen om iets te drinken.

Örümcekler örümcek ağı yapmayı severler.

Spinnen maken graag spinnenwebben.

- Bu oyunu seviyorlar.
- Bu oyunu severler.

Zij houden van dit spel.

Çocuklar yumuşak ve yapışkan ayıları severler.

Kinderen houden van gummiberen.

Köpek yavruları her şeyi çiğnemeyi severler.

Puppy's houden ervan om op alles te kauwen.

- Tom ve Mary'nin her ikisi de eski filmleri severler.
- Hem Tom hem de Mary eski filmleri severler.

Tom en Mary houden allebei van oude films.

Gençler düşünmeden davranırlar ve yeni şeyler denemeyi severler.

Tieners zijn impulsief en ze proberen graag nieuwe dingen uit.

Özgür olmayı çok ister, her şeyi kişiselleştirmeyi severler.

Ze verlangen ook naar onafhankelijkheid en ze maken zich graag dingen eigen.

- Avrupalılar şarap içmek isterler.
- Avrupalılar şarap içmeyi severler.

Europeanen drinken graag wijn.

Akrepler her zaman çalıları ve taşların altına saklanmayı severler.

En schorpioenen houden ervan zich in bosjes en onder rotsen te verstoppen.

Akrepler her zaman küçük çalıların ve taşların altına saklanmayı severler.

En schorpioenen houden ervan zich in bosjes en onder rotsen te verstoppen.

Tom ve Mary arkadaşları ile birlikte dans etmeye gitmeyi severler.

Tom en Mary gaan graag met hun vrienden dansen.