Translation of "Korkuyorum" in Dutch

Korkuyorum.

Ik ben bang.

- Fırtınadan korkuyorum.
- Şimşekten korkuyorum.

Ik heb schrik van de bliksem.

Gitmeye korkuyorum.

Ik ben bang om te gaan.

Karanlıktan korkuyorum.

Ik ben bang voor het donker.

Allah'tan korkuyorum.

Ik vrees Allah.

Putin'den korkuyorum.

Ik ben bang voor Poetin.

Kedilerden korkuyorum.

Ik ben bang voor katten.

Köpeklerden korkuyorum.

Ik ben bang voor honden.

Ölmekten korkuyorum.

Ik ben bang om dood te gaan.

Ondan korkuyorum.

- Ik heb schrik van hem.
- Ik ben bang voor hem.

Büyümekten korkuyorum.

Ik ben bang om volwassen te worden.

Yalnızlıktan korkuyorum.

Ik ben bang voor eenzaamheid.

Denizanasından korkuyorum.

Ik ben doodsbang voor kwallen.

Örümceklerden korkuyorum.

Ik ben bang voor spinnen.

Şimdi korkuyorum.

Nu ben ik bang.

- Çok korkuyorum.
- O kadar korkuyorum ki.

Ik ben zo bang.

- Ben karanlıktan korkuyorum.
- Karanlıktan korkarım.
- Karanlıktan korkuyorum.

Ik ben bang voor het donker.

Ben ölümden korkuyorum.

- Ik heb angst voor de dood.
- Ik ben bang voor de dood.

Ben ölmekten korkuyorum.

Ik ben bang om dood te gaan.

Ben karanlıktan korkuyorum.

- Ik ben bang voor het donker.
- Ik ben bang in het donker.

Ben yarasalardan korkuyorum.

Ik ben bang voor vleermuizen.

Öğretmenin söyleyeceklerinden korkuyorum.

- Ik heb schrik van wat de leraar zal zeggen.
- Ik ben bang voor wat de leraar gaat zeggen.

Ben gitmeye korkuyorum.

Ik ben bang om te gaan.

Ben annemden korkuyorum.

Ik ben bang voor mijn moeder.

Ben patronumdan korkuyorum.

Ik ben bang voor mijn baas.

Tom'un köpeğinden korkuyorum.

Ik ben bang voor Toms hond.

Çok geç kaldığımızdan korkuyorum.

Ik ben bang dat we te laat zijn.

Bir şeye dokunmaya korkuyorum.

Ik durf niets aan te raken.

Gitmek için çok korkuyorum.

Ik was te bang om te gaan.

Ben yalnız kalmaya korkuyorum.

Ik ben bang om alleen te zijn.

Ben kendim de korkuyorum.

Ik ben zelf ook bang.

Allah'ı tanımayan bütün insanlardan korkuyorum.

Ik ben bang voor alle mensen die God niet kennen.

Bu işin zamanımın çoğunu alacağından korkuyorum.

Ik vrees dat dit werk het meeste van mijn tijd zal opeisen.

Teleferiğe binmek istiyorum ama yükseklikten korkuyorum.

Ik zou met de kabelbaan willen gaan, maar ik heb hoogtevrees.

Her şeyi ona anlatırdım, ama korkuyorum.

Ik zou hem alles verteld hebben, maar ik ben bang.

"Dürüst olmak gerekirse, yüksekten korkuyorum." "Korkak!"

"Eerlijk gezegd, ik heb hoogtevrees." "Bangerik!"