Translation of "Kibar" in Dutch

0.004 sec.

Examples of using "Kibar" in a sentence and their dutch translations:

Tom kibar.

Tom is beleefd.

Lütfen kibar ol.

Wees alsjeblieft beleefd.

O kibar görünüyor.

Hij lijkt aardig.

Tom kibar değildir.

Tom is onbeleefd.

Sen kibar değilsin.

U bent onbeleefd.

Tom çok kibar.

Tom is erg beleefd.

Amerikalılar kibar insanlardır.

Amerikanen zijn aardige mensen.

Bence kibar biri.

Ik vind hem aardig.

- Daha kibar olmayı denemelisin.
- Daha kibar olmaya çalışmalısınız.

Je moet proberen beleefder te zijn.

- Tom kibar olmaya çalıştı.
- Tom kibar olmayı denedi.

- Tom deed zijn best om fatsoenlijk te doen.
- Tom deed zijn best om beleefd te zijn.

O kibar bir insan.

Zij is een vriendelijk persoon.

Daha kibar olmayı denemelisin.

Je moet proberen beleefder te zijn.

- Kibar ol.
- Nazik ol.

- Wees aardig!
- Wees aardig.

Tom bana karşı kibar.

Tom is aardig tegen me.

O, ona karşı kibar değildir. Aslında, o kimseye karşı kibar değildir.

Ze is niet aardig tegen hem. Eigenlijk is ze aardig tegen niemand.

İnsanlara karşı kibar ve sıcakkanlıydı,

Hij was aardig voor mensen...

O, bize karşı çok kibar.

- Ze is erg aardig voor ons.
- Ze is erg aardig naar ons.

Ben kibar değilim. Ben merhametliyim.

Ik ben niet aardig, ik ben genadig.

Kibar bir adam gibi görünüyorsun.

Je lijkt me een aardige man.

O sadece kibar değil ayrıca dürüst.

Ze is niet alleen aardig, maar ook eerlijk.

Tom'a karşı kibar olmak zorunda mıyız?

Moeten we aardig zijn voor Tom?

Şu andan itibaren sana karşı kibar olacağıma söz veriyorum.

Ik beloof dat ik van nu af aan aardig tegen je zal zijn.

- O çok nazik bir kız.
- O çok kibar bir kız.

Ze is een heel braaf meisje.

Senin gibi olmasa bile en azından biraz daha kibar olmayı deneyebilirsin.

Het ligt misschien niet in je aard, maar je zou tenminste een beetje beleefd kunnen zijn.

- Bob sevimli bir kişidir.
- Bob kibar bir kişidir.
- Bob nazik bir insandır.

Bob is een aardig persoon.

Köpeğimin adı Belysh. Bu yaz ona pençesini çıkarmasını öğrettim. Her sabah erkenden kalkıp onu besliyorum. Sonra yürüyüşe çıkarız. O beni diğer köpeklerden korur. Ben bisiklet sürmeye gittiğimde, o yanımda koşuyor. Onun bir arkadaşı var, adı Chernyshka. O onunla oynamaktan hoşlanıyor. Belysh çok kibar ve zeki bir köpek.

Mijn hond heet Belysh. Deze zomer heb ik hem geleerd om pootje te geven. Iedere morgen sta ik vroeg op en geef hem te eten. Daarna gaan we een eindje wandelen. Hij beschermt me tegen andere honden. Wanneer ik fiets, rent hij naast me. Hij heeft een vriend, haar naam is Chernyshka. Hij vindt het leuk om met haar te spelen. Belysh is een hele vriendelijke en slimme hond.