Translation of "Büyüleyici" in Dutch

Büyüleyici görünüyor.

Het ziet er fascinerend uit.

Hatıralar büyüleyici şeyler.

Herinneringen zijn fascinerend.

Büyüleyici, inanılmaz bir şey.

Fascinerend, het is geweldig.

Okyanusun en büyüleyici yüzünü sergilemesiyse

En tijdens de donkerste fase van de maan...

Kate kız kardeşi kadar büyüleyici.

Kate is net zo charmant als haar zus.

Ender görülen büyüleyici bir an bu.

...in een zeldzaam en magisch moment.

Vedenik'in büyüleyici bir şehir olduğunu keşfettik.

Wij vinden Venetië een fascinerende stad.

Venedik'in büyüleyici bir şehir olduğunu düşünüyoruz.

We denken dat Venetië een fascinerende stad is.

Evimin önünde büyüleyici bir pasta salonu var.

Recht over mijn huis is er een leuke patisserie.

Komşumuz kendini büyüleyici bir at satın aldı.

Onze buurman kocht zich een schattig paard.

Ama alevlere bakmanın büyüleyici bir yanı da vardır.

...maar er is ook iets magisch aan staren in de vlammen.

Bazıları büyüleyici bir yardım çağrısında bulunur. Biyolüminans özelliği olan mantarlar kendi ışıklarını saçar.

Sommige hebben een betoverende roep om hulp. Bioluminescente zwammen maken hun eigen licht.