Examples of using "Varlıklı" in a sentence and their chinese translations:
Donna varlıklı bir ailede doğdu.
Donna是含着金钥匙出生的。
O, oğlunu varlıklı bir adam yaptı.
他使他儿子成了个有钱人。
Çoğumuz ebeveynlerimiz ve büyük ebeveynlerimizden önemli ölçüde daha varlıklı olmamıza karşın, onu yansıtan mutluluk seviyeleri değişmemiştir.
虽然我们大多数人比我们的父母、祖父母还要富裕得多,但是与之相应的快乐程度却没有多大的改变。
- Tom'un varlıklı olduğunu düşünüyor musun? - Tom'un zengin olduğunu düşünüyor musun? - Sence Tom zengin mi? - Tom'un zengin olduğunu mu düşünüyorsun? - Tom'un zengin olduğunu mu sanıyorsun?