Translation of "Haftada" in Chinese

0.011 sec.

Examples of using "Haftada" in a sentence and their chinese translations:

Bir haftada öğrenebileceğine şaşırırdın.

你会很惊讶你在一周内能学到的东西。

Ben haftada bir kez yüzerim.

我每周游一次泳。

Haftada üç kez et yerim.

我每週吃肉三次。

Bir haftada kaç gün vardır?

一周有几天?

Haftada bir kez burada toplanırız.

我们每周在这儿聚一次。

Haftada bir kez burada buluşuruz.

我们每周在这儿聚一次。

- Babası haftada iki kez orada yer.
- Babası orada haftada iki kez yer.

他爸爸一週在那裡吃兩次。

Haftada dört kez Fransızca dersimiz var.

我們一週有四堂法語課。

Bir haftada beş İngilizce dersimiz var.

我们一周有五节英语课。

Haftada bir kez, o, aerobiğe gider.

她每星期去作一次健美操。

O, haftada iki kez buraya gelir.

他一周来这儿两次。

İtalya'da, onlar haftada beş gün çalışırlar.

在意大利,他们每周工作五天。

Bir haftada üç kez tenis oynar.

他一個禮拜打網球三次。

Haftada bir kez piyano dersleri veriyor.

她每周上一次钢琴课。

Haftada bir kez piyano dersleri alır.

她每周上一次钢琴课。

Onlar haftada bir kez et yerler.

他们每周尝一次肉。

Tom haftada üç kere tıraş olur.

湯姆每週刮臉三次。

Maria haftada bir kez piyano dersleri alır.

瑪麗亞每週上一次鋼琴課。

Onun evi haftada bir kez tamamen temizlenir.

他的家每周彻底打扫一次。

Annesine her zaman haftada bir mektup yazar.

她几乎每周都给她的母亲写信。

Tom bana haftada iki kez Fransızca öğretir.

汤姆每周两次教我法语。

Tom arabasına haftada iki kez yakıt alır.

湯姆每週幫車子加兩次油。

Ben haftada bir kez Tatoeba'da oturum açarım.

我每周登录 tatoeba 一次。

Bu fabrikanın üretim kapasitesi haftada 250 araçtır.

这家工厂每周能够生产250台车。

Onların haftada üç kez İngilizce dersleri var.

他们一周上3节英语课。

- Film izlemek için haftada kaç kez sinema salonuna gidiyorsunuz?
- Film izlemek için haftada kaç kez sinemaya gidiyorsunuz?

你一般星期幾去電影院看電影?

Kira için haftada 50 dolardan daha fazla ödeyemem.

我最多只能付每周50美元的房租。

Biz her iki haftada bir kez tiyatroya gideriz.

我们每两个礼拜一次去剧场。

Haftada iki ya da üç kez kütüphaneye giderim.

我一週去圖書館兩、三次。

Kız kardeşim haftada iki gün piyano dersleri alır.

我妹妹每周上两次钢琴课。

O, en azından haftada bir kez anne ve babasına yazdı.

他给父母写信至少一周一次。

Peter Abd'deki anne babasıyla haftada en az bir kez telefonda konuşur.

彼得每星期都至少會和身在美國的父母談一次電話。

- Ben bir hafta içinde bunu yapabilirim.
- Ben bunu bir haftada yapabilirim.

我可以在一週內做。

Biraz para kazanmak istedim, bu yüzden haftada üç gün yarı zamanlı çalıştım.

我想挣点钱,所以我一周打三天小时工。