Translation of "Gideceğim" in Chinese

0.009 sec.

Examples of using "Gideceğim" in a sentence and their chinese translations:

- Gideceğim.
- Gidiyorum.

我要走了。

Kendim gideceğim.

我會自己走。

Taksiyle gideceğim.

我坐出租車去。

Markete gideceğim.

我要去市场。

Detroit'e gideceğim.

我會開車到底特律。

Sınıfa gideceğim.

我要去上课了。

Gerekirse seninle gideceğim.

如果必要的話, 我會和你一起去。

Yarın Hokkaido'ya gideceğim.

我明天要去北海道。

Avustralya'ya trenle gideceğim.

我将乘火车去澳大利亚。

Yarın Amerika'ya gideceğim.

我明天會去美國。

Ben toplantıya gideceğim.

我将要去参加会议。

Oraya Tom'la gideceğim.

我要和汤姆去那里。

Ben hemen gideceğim.

我马上离开。

Ben yaya gideceğim.

我走路去。

Ben önden gideceğim.

我會繼續前進。

Sanırım şimdi gideceğim.

我认为我现在该走了。

Sanırım otobüsle gideceğim.

我認為我要坐巴士去。

Köprüye kadar seninle gideceğim.

我会跟着你走到桥那里。

Hokkaido'da kayak yapmaya gideceğim.

去北海道滑雪。

O geri geldiğinde gideceğim.

當她回來的時後,我就離開。

Gelecek hafta Boston'a gideceğim.

下个星期我会去波士顿。

Ben yarın alışverişe gideceğim.

我明天要去购物。

Yarın seninle kütüphaneye gideceğim.

我明天要跟你去圖書館。

- Hava iyiyse nehre yüzmeye gideceğim.
- Hava iyiyse ırmağa yüzmeye gideceğim.

如果天气好。 我要去河里游泳。

Onunla görüşmek için kesinlikle gideceğim.

我一定會去看他的。

Yağmur yağsa bile oraya gideceğim.

即使下雨我也會去那裡。

Bugün bazı malzemeler almaya gideceğim.

今天我要去买些材料。

Dünyanın sonu geldiğinde seninle gideceğim.

世界末日来临的时候,我就跟你走。

Hemen şimdi onlarla konuşmaya gideceğim.

我会马上跟他们谈。

Yarın yağmur yağsa bile gideceğim.

就算明天下雨,我也會去的。

Belki gideceğim, ve belki gitmeyeceğim.

也許我會去,也許我不會。

Hangi yoldan gideceğim hakkında tereddüt ettim.

我猶豫了一會,不知道走哪條路才好。

Gelecek ay arkadaşımla birlikte Hokkaido'ya gideceğim.

我打算下个月和朋友一起去北海道。

Kendi kendine "Sonra nereye gideceğim?" dedi.

她自言自語地說:「我接著該到哪兒去呢?」

Yağmur yağsa bile, yarın yüzmeye gideceğim.

明天就算下雨,我也會去游泳。

Bir tek ben mi partiye gideceğim?

会不会只有我一个人去聚会?

Bu öğleden sonra arabamı satmaya gideceğim.

我下午去卖车。

O gelse de gelmese de, ben gideceğim.

不論他來或不來,我都會去。

Yağmur yağsa bile yine de parka gideceğim.

如果下雨的话,我还是要去公园。

Eğer gitmeme izin vermezsen yine de gideceğim.

你不让我去,我就要去。

Ne olursa olsun yağmur durduğunda dışarı gideceğim.

停雨時我無論如何都會出外。

Her nereye gidersen ben de oraya gideceğim.

无论你去了哪里,我将永伴你身。

Önce bankaya gideceğim ve sonra bilet alacağım.

我先要去银行,然后去买票。

Bugün okumak için üniversiteye gittim. Yarın tekrar gideceğim.

我今天去大學讀書,明天我會再去。

Haftaya kız kardeşimi ziyaret etmek için Vancouver'a gideceğim.

下周我去温哥华看我妹妹。

Ben Lyon'dayım, ama belki bir iş bulmak için Paris'e gideceğim.

我在里昂,不过没准去巴黎找工作。

Bugün berbat bir deneyim yaşadım, bu yüzden bir bira içeceğim ve doğruca yatmaya gideceğim.

今天糟糕透了,所以我准备去喝一杯就直接上床。