Translation of "Gerekirse" in Chinese

0.024 sec.

Examples of using "Gerekirse" in a sentence and their chinese translations:

Gerekirse seninle gideceğim.

如果必要的話, 我會和你一起去。

- Doğruyu söylemem gerekirse, tamamen unutmuşum.
- Doğruyu söylemem gerekirse, tamamen unuttum.

說實話,我完全忘了。

Dürüstçe konuşmak gerekirse, o hatalıdır.

坦率地说,他错了。

Açık konuşmak gerekirse, sen hatalısın.

嚴格地說你錯了。

Doğruyu söylemek gerekirse, onu gerçekten sevmiyorum.

老实说,我不太喜欢她。

Gerçeği söylemek gerekirse, o oyuncu evli.

其實那個演員已經結婚了。

Gerçeği söylemek gerekirse, kendimi yalnız hissettim.

說實話,我感到孤獨。

Açık konuşmak gerekirse, domates bir meyvedir.

严格地讲,番茄是水果。

Dürüst olmak gerekirse, seni hiç sevmiyorum.

说实话,我并不喜欢你。

Dürüst olmak gerekirse,Tom'u çok sevmiyorum,

说实话,我不太喜欢汤姆。

Açıkça söylemek gerekirse, seninle aynı fikirde değilim.

实话说,我不赞成你。

Açıkça konuşmak gerekirse domates sebze değil meyvedir.

嚴格來說,蕃茄不是蔬菜,是水果。

- Açıkçası o hatalıdır.
- Dürüstçe konuşmak gerekirse, o hatalıdır.

坦率地说,他错了。

Dürüst olmak gerekirse, ben bir işsizlik sigortası uzmanıyım,

虽然说我是个失业保险专家,

Gerçekçi olmak gerekirse, bu konu onu hiç ilgilendirmez.

老實說這根本不關她的事。

Dürüst olmak gerekirse, ben de Japon öğrenmek istiyorum.

其實我也想學日語。

Dürüst olmak gerekirse, biz seni yakalamak için geldik.

- 老实说,我们是来抓你的。
- 老实说,我们是来抓您的。
- 老实说,我们是来抓你们的。

Doğrusunu söylemek gerekirse, dışarı çıkmaktansa evde kalmayı tercih ederim.

老實說,我其實想留在家中,不想出外的。

Genel olarak söylemek gerekirse, oğlanlar kızlardan daha hızlı koşabilirler.

一般来说,男生跑得比女生快。

Dürüst olmak gerekirse, daha önce bu yeri hiç duymadım.

说实话,我以前没听说过这个地方。

Gerçeği söylemek gerekirse, bu mekanı daha önce hiç duymadım.

说实话,我以前没听说过这个地方。

Gerçeği söylemek gerekirse. Ben yükseklikten korkuyorum," " Sen bir korkaksın!"

“坦白说,我有恐高症。”“你是个胆小鬼!”

Doğruyu söylemek gerekirse bu sabahtan beri bir şey yemedim.

事實上,我從今天早上開始沒有吃任何東西。

Dürüst olmak gerekirse, dışarı gitmek yerine aslında evde kalmak istedim.

老實說,我其實想留在家中,不想出外的。

Sana doğruyu söylemek gerekirse, bu benim için biraz çok baharatlı.

说实话,这对我来说有点太辣了。

Gerekirse özel bir ücret ödeme konusunda herhangi bir itirazım yok.

如果必要的话,我不反对付特别费用。

- Kurallara bakılırsa, teori doğru değil.
- Açık konuşmak gerekirse teori doğru değil.

嚴格地說,這套理論不算正確。