Translation of "Doktor" in Arabic

0.146 sec.

Examples of using "Doktor" in a sentence and their arabic translations:

- Doktor çağır!
- Doktor çağırın!

اتصل بالطبيب!

- Günaydın, doktor!
- İyi sabahlar, doktor!

صباح الخير, أيها الطبيب!

- Babam doktor.
- Babam bir doktor.

- أبي طبيب.
- يعمل والدي طبيباً.

- Ben bir doktor değilim.
- Doktor değilim.
- Ben, doktor değilim.

أنا لست طبيباً.

doktor civanım

طبيبي ، زوجتي

Doktor olacak.

سوف تصبح طبيبة.

Babam doktor.

- أبي طبيب.
- يعمل والدي طبيباً.

Affedersiniz, Doktor.

معذرة يا دكتور.

Bir doktor olacağım.

سأصبح طبيبًا.

Doktor olmak istiyorum.

أريد أن أصير دكتورًا.

- Bir doktor olmak istiyorum.
- Doktor olmaya karar verdim.

قررت أن أصبح طبيباً.

Tıbbi doktor olmak üzere.

على وشك التأهل كطبيبة.

1. Doktor: Evet, evet.

الطبيب الأول: نعم، نعم.

Köyde doktor eksikliğini anlatan

يصف عدم وجود طبيب في القرية

Doktor hastaları muayene etti.

فحص الطبيب المرضى.

Doktor, hafıza sorunlarım var.

أيها الطبيب، عندي مشاكل في الذاكرة.

Doktor sana ne söyledi?

ماذا أخبرك الطبيب؟

Henüz bir doktor bulmadım.

لم أعثر على طبيب حتى الآن.

Bir doktor olmak istiyorum.

أتمنى أن أكون طبيبا.

Bir doktor buldun mu?

هل عثرت على طبيب؟

O bir doktor değil.

هو ليس طبيبا.

Ben bir doktor değilim.

أنا لست طبيباً.

O bir doktor mudur?

- هل هي طبيبة؟
- أهي طبيبة؟

Çok teşekkür ederim, doktor.

- شكراً جزيلاً لك يا دكتور.
- شكراً جزيلاً لك أيها الطبيب.

Doktor, benim adım Mutaz.

أنا معتز يا دكتور.

Bir doktor çağırın lütfen!

من فضلك اتصل بالطبيب!

O bir doktor oldu.

أصبحت طبيبة.

O bir doktor değildir.

- إنها ليست طبيبة.
- هي ليست طبيبة.

Doktor onun nabzını ölçtü.

قاس الطبيب نبضه.

Onun babası doktor mu?

هل أبوها طبيب؟

Senin baban doktor mu?

هل أبوك طبيب؟

Hemen bir doktor çağır.

اتّصل بطبيب في الحال!

Doktor olmaya karar verdim.

قررت أن أصبح طبيباً.

Sen bir doktor değilsin.

إنك لست طبيباً.

O şimdi bir doktor.

هي طبيبة الآن.

Amacım bir doktor olmak.

- هدفي أن أصبح طبيباً.
- حلمي أن أكون طبيباً.

Doktor olmak istediğinizi biliyorum.

أعلم أنّك تريد أن تصبح طبيبا.

Doktor randevun nasıl geçti?

كيف كان موعدك عند الطّبيب؟

Sami doktor numarası yapıyordu.

ادّعى سامي أنّه طبيب.

- İyi bir doktor tavsiye edebilir misin?
- İyi bir doktor önerebilir misin?

هلّا نصحتني بطبيب جيّد؟

Herpetolojist Doktor Bryan Fry'a göre

‫يقول عالم الزواحف الدكتور "بريان فراي"‬

Sahada kendine güvenli bir doktor

وزميل موثوق به على الصعيد المهني

Ben bir doktor olmak istiyorum.

أريد أن أصبح طبيباً.

O bir doktor değil mi?

أليست طبيبة؟

Bir doktor olmaya karar verdi.

عزم على أن يصبح طبيباً.

Gelecekte bir doktor olmak istiyorum.

أريد أن أكون طبيباً في المستقبل.

(Video) Doktor: Ne iş yapıyorsunuz?

الطبيب: ماهي طبيعة عملكم؟

O, bir doktor gibi davrandı.

تظاهر بأنه طبيب.

Bir polis, doktor veya devlet memuru

في كل مرة يقوم فيها شرطي، أو طبيب أو أي موظف حكومي

Örneğin Julio Castro, kendisi bir doktor

على سبيل المثال، خوليو كاسترو،

(Video) 1. Doktor: Tamam, tekrar göster.

فيديو/ الطبيب الأول: حسنا، أرني مجددًا.

O, benim bir doktor olduğumu düşündü.

اعتقدت أنني طبيب.

- O bir doktor.
- O bir doktordur.

إنه طبيب.

Görevde olan tek doktor Jamal Sadiq'tır.

إنّ الطّبيب الوحيد الذي في الخدمة هو جمال صادق.

Doktor, Leyla'ya çocuk sahibi olamayacağını söyledi.

أخبر الطّبيب ليلى أنّها لم تكن قادرة على الإنجاب.

Çoğunluğu doktor ve hemşirelerden oluşan bir takımdaydım

انضممت إلى فريق غالبيته من الأطباء والممرضات،

Doktor ve hemşireler arasındaki koordinasyonun gerekliliğini düşündüm.

فكّرت بأنها ربما الحاجة إلى التعاون بين الأطباء والممرضات.

Doktor ona bir tatil yapmasını tavsiye etti.

نصحها الطبيب بأخذ إجازة.

Jim, bir avukat değil. O bir doktor.

- جيم ليس محام بل هو طبيب .
- جيم ليس محاميا، بل هو طبيب.

Sami'nin o gün bir doktor randevusu vardı.

كان لدى سامي موعد مع الطّبيب ذلك اليوم.

Sami sadece bir doktor değil, bir cerrahtır.

سامي ليس مجرّد طبيب فقط، بل هو جرّاح.

Sami bir hastanede doktor numarası yaparken yakalandı.

ضُبِط سامي في مستشفى و هو يعرض نفسه كطبيب.

Doktor Martin'in Amerikan Tıp Derneği'nin dergisinde yayımladığı makale.

نشرها د. مارتن في مجلة اتحاد الأطباء الأمريكيين

Işi Kristen yapıyor ama uzman doktor onu yönlendiriyor.

مع ارشادات الجراح ولكن كريستين هي التي تتولى زمام الأمور.

O yüzden iyi bir doktor bazen hayır der

وبالتالي، فإن الطبيب الجيد قد يقول لا أحيانًا،

Annem iğneyi doktora götürdü ve doktor da işlemi gerçekleştirdi.

أحضرت أمي الإبرة إلى طبيبها وقام بإجراء العملية.

2. Doktor: Tamam, 3,5'lik bir açı alman lazım.

الطبيب الثاني: حسنًا، تحتاج للحصول على هامش 3.5.

Genç doktor kendini yoksul ve hastalara yardım etmeye adadı.

كرّسَ الطبيبَ الشابَ نفسهُ لمساعدةِ الفقراءِ والمرضى.

Onun doktoru ona bir uzman bir doktor göndermek istiyor.

يريد طبيبها أن يرسلها إلى أخصائي.

Mesela cadı bir doktor veya tabu bir meyve yemenin sonucu olarak.

بسبب ساحرة أو نتيجة لأكلهم فاكهة محرمة.

Fakat söz konusu ötanazi olunca doktor ve ekibi de olumsuz etkilenir.

لكن القتل الرحيم كذلك له آثارٌ سلبيةٌ على الطبيب والطاقم الطبي.

Hac baba işadamı Homsi adam ve doktor Fawaz Akhras ve annesi

الحاج والدها رجل الاعمال الحمصي والطبيب فواز الاخرس والدتها هي

Ben bir doktor ya da hemşire ya da öğretmen olmak istiyorum.

أريد أن أصبح طبيبة أو ممرضة أو مدرسة.

. Ve diğer doktor olan Asmaa'nın babası, Alevi ailesinin aksine Sünni bir kız

اكثر دون الاعلان عن علاقتهما امام العائلة الحاكمة كونها

Bir doktor derhal onun sol kolunu kesip çıkardı ve ağır kanamayı durdurdu.

قام طبيب ببتر ذراعه بسرعة و إيقاف النزيف الغزير.

- Gelecekte doktor olmak istiyorum.
- I want to be a doctor in the future.

أريد أن أكون طبيباً في المستقبل.

Korona virüsten öldü. İşin daha acısı ise bu korona virüsünü ilk tespit eden doktor da virüsten öldü.

توفي كورونا من الفيروس. أسوأ شيء هو أن الطبيب الذي اكتشف لأول مرة فيروس الاكليل هذا مات بسبب الفيروس.

Tıp öğrenimi yapması için onun doktor babasının teşvikini reddettikten sonra Hawking onun yerine Matematik ve fizik üzerinde konsantre olmayı seçti.

اختار هاوكنغ التركيز على الرياضيات والفيزياء، رافضا بهذا حث والده الطبيب إياه على دراسة الطب.