Translation of "Hükümet" in Japanese

0.005 sec.

Examples of using "Hükümet" in a sentence and their japanese translations:

Hükümet devrildi.

政府は倒された。

- Hükümet vergileri azalttı.
- Hükümet vergileri hafifletti.

政府は税金を軽くした。

Hükümet vergi reformuna başladı.

政府は税制改革に着手した。

Hükümet bize vergi ödetir.

政府は私たちに税金を払わせる。

Hükümet eğitimi yeniden düzenliyor.

政府は教育を改革している。

Hükümet bize yiyecek sağladı.

- 政府は我々に食糧を供給した。
- 政府は我々に食糧を提供した。

Hükümet aşağıdaki bildiriyi yayınladı.

政府は次のような声明を出した。

Demokrasi bir hükümet şeklidir.

民主主義は政治形態の一つである。

Hükümet temel değişiklikler yapmalı.

政府は根本的な変革をしなければならない。

- Hükümet azınlık gruba göz açtırmadı.
- Hükümet azınlık gruba sınırlamalar getirdi.

政府は少数派を弾圧した。

- Hükümet radikal değişiklikler yapmak zorunda.
- Hükümet radikal reformlar yapmak zorunda.

政府は根本的な変革をしなければならない。

- Hükümet harcaması biraz çığırından çıkıyor.
- Hükümet harcaması biraz kontrolden çıkıyor.

政府の支出は少し放漫に流れている。

Hükümet çiftçilere yeni vergi koydu.

政府は農民に新税を課した。

Hükümet sivil ilişkilerden zarar görüyor.

政府は国内問題に頭を抱えている。

Hükümet artık evsizlik meselesinden kaçınamaz.

政府はもはやホームレスの問題を避けてとおるわけにはいかない。

Hükümet terörizme son vermeye kararlı.

政府はテロ撲滅の決意を固めている。

Hükümet hakkındaki fikirleriniz benimkinden farklı.

政府に関する君の考え方は、僕の考え方とは違う。

Pirinç fiyatları hükümet tarafından düzenlenir.

米価は政府によって統制されている。

Onlar yeni bir hükümet seçtiler.

新しい政府が選挙された。

Hükümet medyayı kontrol etme eğilimindedir.

政府はともすればマスメディアを統制したがる。

Hükümet, malları adaya helikopterle taşıdı.

政府はその島にヘリコプターで物資を輸送した。

Hükümet son seçimde çoğunluğu kazandı.

与党は前の選挙で過半数を占めた。

Hükümet kamuoyu baskısına boyun eğmeyi reddediyor.

政府は大衆の圧力に屈する事を拒否した。

Hükümet çiftçilerin hasatlarının zararını telafi etti.

政府は作物が受けた被害に対して農民に補償した。

Hükümet yerli ürünlerin kullanımını teşvik ediyor.

政府は国産品の愛用を奨励している。

Hükümet sıkı bir meclis reformuna girişti.

政府は議会の抜本的な改革に着手した。

Hükümet şaraba yeni bir vergi koydu.

政府はワインに新しく税を課した。

Hükümet, kaybı telafi etmek zorunda kaldı.

政府はその損害を補償しなければならない。

Hükümet finansal sorunla ilgilenmek zorunda kalacak.

政府は、財政問題に対処しなければならない。

Hükümet sigaraya yeni bir vergi koydu.

政府は、タバコに新しい税金を課した。

Hükümet konağında iyi bir işi var.

彼は官庁で相当な職についている。

Hükümet yakında tüketim vergisini kaldıracak mı?

政府は近々、消費税を引き上げるつもりなのかしら。

Bir hükümet görevlisinin görkemli malikanesi yağmalanmış.

政府役人の豪邸が略奪された。

Hükümet onu bütün haklarından mahrum etti.

政府は彼からあらゆる権利を奪った。

Hükümet ne yapacağını bilmiyormuş gibi görünüyor.

政府もなすすべがないようだ。

Hükümet tarımda daha fazla yatırım yapmalı.

政府は農業にもっと投資するべきだ。

Bu hükümet gerçekten eskiye dönüş yapıyor.

この政府はまさしく時代に逆行している。

Hükümet sanayiye daha çok para yatırmalı.

政府は産業にもっと多くの金を投資すべきだ。

Savaş sırasında hükümet eti karne ile verdi.

戦時中政府は肉を配給にした。

Hükümet, gelişmekte olan ülkelere maddi yardımda bulundu.

政府は発展途上国に対する財政援助を増やした。

Hükümet, ruhsatsız silah taşımaktan bizi men ediyor.

政府はライセンスなしに銃を携帯することを禁じている。

Hükümet, sorunu araştırmak için bir komite kurdu.

政府はその問題を調査するために委員会を設立した。

Hükümet programa katılan firmalara faizsiz kredi sağlayacak.

政府はその計画に参加する企業には無利子の融資を行う。

Hükümet, dış politikasında değişiklikler yapmak zorunda kaldı.

政府は外交政策の転換を余儀なくされた。

Hükümet kazayı araştırmak için bir komite atadı.

政府は委員会を設けてその事故の解明にあたらせた。

Hükümet yasadışı yabancıları yasaklamanın bir parçası olarak kovuyor.

政府は取締の一環として不法入国外国人を追放しています。

Hükümet enflasyonla mücadele etmek için güçlü önlemleri benimsedi.

政府はインフレに対するために強硬な措置をとった。

Hükümet konut sorununu çözmek için elinden geleni yapmıyor.

住宅問題を解決するために、政府が最善を尽くしているとは思えない。

Hükümet, sanayinin gelişmesine yardımcı olmak için yeni bir program başlattı.

政府は工業の振興計画を開始した。

Hükümet ve endüstri çevre kirliliğiyle mücadele etmek için işbirliği yapıyor.

政府と産業界は公害との戦いで協力している。

Hükümet, çok yüksek gelirlere özel bir vergi uygulamaya karar verdi.

政府は特に高額の所得に対して特別税を課すことを決定した。

Hükümet bunu kabul etmeyi reddetse de, ekonomi politikası harap olmuş durumda.

政府は認めようとしないけれども、今の経済政策はガタガタだ。

Hükümet ülkemizi temiz ve yeşil hale getirmek için çaba sarf etmiştir.

政府は私たちの国を清潔で緑の多い国にするために努力をしてきました。