Examples of using "Viniera" in a sentence and their turkish translations:
O gelmemi rica etti.
Tom'un gelmesini istedim.
Ona gelmesini söyledim.
Tom, gelmek için bana yalvardı.
Gelmem için yalvardı.
Tom, Mary'nin gelmesini umuyordu.
Mary'nin bu kadar çabuk geleceğini beklemiyordum.
Bu akşam onun buraya gelmesini istedim.
Tom'a gelmemesini söyledim.
Tom'un gelmediğine inanamıyorum.
Ona, dokuza kadar gelmesini tavsiye ettim.
Tom'dan buraya gelmesini istemedim.
Bir konuşma yapsan ve hiç kimse gelmese ne olur?
Tom'a buraya gelmemesini söyledim.
Ona gelmesini söyledim.
Tom Mary'den tekrar gelmesini istedi.
Tom Mary'nin onun partisine gelmesini istedi.
Sen bana yalnız gelmek istediğini söylemeliydin.
Gençken, onun buraya gelmiş olması mümkündür.
Mary, Tom'un partiye gelmesini istemedi.
Derhal gelmesi için ona telefon ettim.
Tom, Mary'nin uğramasını diliyor.
İnsanlar tepki gösterecekler ve istediklerini yapacaklar.
O bu öğleden sonra buraya tekrar gelmemi istedi.
Dün Tom'un gelmesini istedim ama o gelmedi.
Kim Tom'a gelmesini söylemeni söyledi?
Tom kahvaltı için gelmemi istedi, bu yüzden geldim.
Ona benimle gelmesini rica ettim ve o kabul etti.
Tom'un Mary'nin doğum günü partisine gelmemesi olası görünmüyordu.
Gelmemi istememenin nedeni bu mu?
Tom Mary'nin sabah o kadar erken geleceğini ummamıştı.
Tom'un gelmesini istedim.
Tom "Doğum günün kutlu olsun" şarkısını söylemeye restorana gelmesi için ünlü bir şarkıcıya on bin dolar verdi.
Bugün gelmen gerekmiyordu.
Tom Mary'nin Boston'a gelmesini istedi.