Examples of using "Vecino" in a sentence and their turkish translations:
Komşunum.
Komşu komşunun külüne muhtaçtır.
Komşudan komşuya virüs gibi yayılıyorlar.
Yahudi bir komşum var.
Eşcinsel bir komşum var.
Mısırlı bir komşum var.
Komşunu sev.
- Komşum bir kleptoman.
- Komşum bir çalma hastası.
O benim komşum.
Tuhaf bir komşum var.
Bitişikte yaşayan adamdan nefret ediyorum.
Tom bizim komşumuz.
- Tom benim komşum.
- Tom benim komşudur.
Komşumdan nefret ediyorum.
Kanadalı bir komşum var.
Kör olan bir komşum vardı.
Komşusu da dişiyi gözüne kestirmiş.
Sen bizim yeni komşumuzsun.
- Komşu hiçbir şey görmemiş.
- Komşu hiçbir şey görmedi.
Tom'un komşusuyum.
Tom komşusundan nefret ediyor.
Tom, iyi bir komşu.
Komşularınla iyi geçinmeye çalışmalısın.
Komşumu kahvaltıya çağırdım.
Komşumuzun bir kaburgası kırıldı.
Tom harika bir komşuydu.
Komşumun adı Deng Daping'tir.
Komşumuz kendisine zarif bir at aldı.
Tom, Mary'nin komşusudur.
- Komşumuzda iki kahverengi köpek var.
- Komşumuzun iki tane kahverengi köpeği var.
Ev alma, komşu al.
Komşumun köpeği öldü.
Yandaki evde yaşayan adam Mary'nin sevgilisidir.
karşılaşma riskini göze alamıyorlar.
Komşumla geçinmeyi zor buldum.
Komşunun köpeği bütün gece havladı.
Portekiz'in sadece bir komşusu vardır ve o İspanya'dır.
Onlar intikam için komşularının evini ateşe verdi.
Ben senin komşunum.
Komşum gürültü hakkında şikayetçi oldu.
komşunun oğlu beyin kanaması geçirmiş hep güneşten
Ülke komşusu karşı savaş ilan etti.
O benim komşum ama onu iyi tanımıyorum.
Komşunun köpeği hakkında Tom'u uyardın mı?
Komşumun oğlu sarhoş bir sürücü tarafından öldürüldü.
Bizim çimi biçmesi için bitişikteki çocuğa ödeme yaparız.
Yakın bir komşu, uzak bir akrabadan daha iyidir.
Tom komşunun ağacından elma çalarken görüldü.
Komşusunun servetini kıskanıyordu.
Komşumun benim bahçemde koşan köpeğini gördüm.
Biz tatildeyken kedimizle bir komşumuz ilgilendi.
Bazen çit boyunca komşumla konuşurum.
"Komşumun benimkinden çok daha büyük bir aracı var."
komşu ülke için bilgi sızıntılarıyla yüklüdür,polis.
Komşum olsa da onu iyi tanımıyordum.
Komşumun köpeği kuru köpek maması yemez.
Bir hırsızın, komşumun evine girdiğini duydun mu?
Geçen gün kentte eski komşuma rastladım.
Komşunun kedisi süt fincanını zemin karoları üzerine döktü.
Komşum olmasına rağmen onu çok iyi tanımıyorum.
Komşumun köpeği havlıyor.
Komşumun evi Architectural Digest'in son sayısında çıktı.
Tom tam bir müzisyen olan komşusundan dolayı müzikle ilgileniyordu.
O bizim bitişik komşumuz.
Komşumun yazlığını satın almak istedim, ama ben oraya vardığımda çoktan satılmıştı.
İyi günler! Siz yeni komşumuzsunuz, eğer yanılmıyorsam?
Komşunun tavuğu komşuya kaz görünür.
Komşumun oğlu, bugün okulda kızımla dalga geçti.
- Komşunun tavuğu komşuya kaz görünür.
- Davulun sesi uzaktan hoş gelir.