Translation of "Unirse" in Turkish

0.009 sec.

Examples of using "Unirse" in a sentence and their turkish translations:

unirse a su rey.

izin verilmediğinden yakınıyor .

¿Querría usted unirse a nuestro equipo?

Bizim takıma katılmak ister misin?

Tom no quiere unirse a nuestro grupo.

Tom grubumuza katılmak istemiyor.

Decisión de unirse una vez más al Emperador.

kez daha İmparator ile paylaşma kararı aldı.

Su solicitud para unirse al partido fue rechazada.

Partiye katılmak için olan başvurusu reddedildi.

¿Pueden los estudiantes extranjeros unirse a este club?

Yabancı öğrenciler bu kulübe girebilirler mi?

- Deberías unirte a nosotros.
- Deberían unirse a nosotros.

Bize katılmalısın.

Tom quiso unirse a la Infantería de Marina.

Tom, Deniz Kuvvetlerine katılmak istedi.

Tom convenció a Mary de unirse a nuestra banda.

Tom Mary'yi grubumuza katılması için ikna etti.

Pensábamos en preguntarle si no querría unirse a nuestra compañía.

Bizim şirketimize katılmanızı rica etmeyi düşünüyorduk.

Cualquiera que quiera con ese número puede unirse a esa reunión

o numarayla isteyen herkes o toplantıya katılabiliyor

El presidente instó a los empleados para unirse a su iniciativa.

Başkan çalışanları kendi inisiyatifiyle hareket etmeye teşvik etti.

Después de un tiempo, estos acusados ​​comenzaron a unirse para evitar gastos

bir süre sonra bu davalılar masraf yapmamak için beraber gidip gelmeye başladılar

Lo envió para darle a Thormod su deseo de poder unirse a Olav.

Thormod'a Olav'a katılabilmesi dileğini yerine getirmek için gönderdi.

El daño al prestigio romano persuade a muchos más galos de unirse a Hannibal.

Roma'nın prestijinde ki hasar daha fazla Galyalı kabilenin Hannibal'a katılmasına sebep oluyor.

Davout y el Tercer Cuerpo pudieron abrirse camino y volver a unirse al ejército.

Davout ve Üçüncü Kolordu kendi yollarına göre savaşıp orduya yeniden katılmayı başardılar.

Que dejó su trabajo como aprendiz de tintorero para unirse al batallón de voluntarios locales en 1792.

1792'de yerel gönüllü taburuna katılmak için boyacı çırağı olarak görevinden ayrılan Gaskonya'dan bir çiftçinin oğluydu.

Los planes para unirse al negocio familiar se vieron frustrados por la Revolución Francesa, cuando Suchet, un

Aile işine katılma planları, ateşli bir cumhuriyetçi olan Suchet'in Lyon Ulusal Muhafızlarının süvarisine katılmasıyla

Militares de su tiempo, para unirse a el, prometiéndole darle el control de Aleppo después de la guerra.

Ona katılmaya ikna etmek hatta savaştan sonra Halebi ona bırakmaktı

Para defenderse de los rusos, mientras que Napoleón se apresuró a unirse a él con el ejército principal.

Napolyon ana orduyla ona katılmak için yarışırken, Rusları savuşturmak için birliklerini ustalıkla kullandı .

Vlad no ha olvidado esto aún años después de que desertó la corte otomana para unirse a las filas húngaras.

Vlad Osmanlı sarayını Macar tarafına katılmak için terk etti. Burada geçirdiği yıllarını hiç unutmayacaktı

- Quien quiera entrar en nuestro club será bienvenido.
- Quien quiera formar parte de nuestro club será bienvenido.
- Quien quiera unirse a nuestro club será bienvenido.

Kulübümüze katılmak isteyen herkes kabul edilecek.