Translation of "Trabajadores" in Turkish

0.008 sec.

Examples of using "Trabajadores" in a sentence and their turkish translations:

Los trabajadores contentos son mejores trabajadores.

Mutlu işçiler daha iyi işçilerdir.

Tres trabajadores murieron.

Üç işçi öldü.

Ha empleado diez trabajadores.

Çalıştırdığı on işçisi var.

Los trabajadores tuvieron que trabajar

işçilerin çalışmak zorunda kaldığı

Los trabajadores están en huelga.

İşçiler grevdeler.

Él también necesita muchos trabajadores.

Onun ayrıca çok sayıda işçiye ihtiyacı var.

Los trabajadores perdieron sus empleos.

İşçiler işlerini kaybetti.

- Los trabajadores pidieron un incremento de sueldo.
- Los trabajadores pidieron una subida de sueldo.

İşçiler ücret artışı istediler.

500,000 trabajadores a la plaza Taksim

500.000 işçi Taksim Meydanı'na

La empresa contrata a 500 trabajadores.

Bu şirket 500 işçi çalıştırır.

¿Alguna vez has contratado trabajadores extranjeros?

Hiç yabancı işçileri işe aldın mı?

General Motors despidió a 76.000 trabajadores.

- General Motors 76.000 çalışanını işten çıkardı.
- General Motors 76.000 çalışanı işten çıkardı.

El político agitó a los trabajadores.

Politikacı işçileri harekete geçirdi.

Tom era uno de nuestros trabajadores.

Tom bizim çalışanlarımızdan biriydi.

Estos trabajadores están construyendo un camino.

Bu işçiler bir yol inşa ediyorlar.

Él contrató a algunos trabajadores nuevos.

O bazı yeni işçileri işe aldı.

- Trabajadores tienen que llevar el cabello corto.
- Los trabajadores tienen que llevar el pelo corto.

- İşçiler saçlarını kısa kestirmeli.
- İşçiler, saçlarını kısa kestirmiş olmalılar.

Incluyendo a trabajadores locales de pueblos cercanos,

yakın köylerden yerel işçiler dâhil,

Ha beneficiado a 30 millones de trabajadores.

30 milyon çalışanı etkiledi.

Aunque éramos trabajadores imprescindibles en tantos lugares

çünkü bizler birçok yerde gerekli işçilerdik

Pero los trabajadores del mundo también dicen

ama düz dünya'cılar şunuda söylüyor

Los trabajadores estaban orgullosos de su trabajo.

İşçiler işleriyle gurur duyuyorlardı.

Los trabajadores reclamaron más dinero y vacaciones.

Çalışanlar çok para ve tatil talep ettiler.

Los trabajadores luchaban mientras las fábricas cerraban.

Fabrikalar kapanırken, işçiler mücadele etti.

Alrededor de 10.000 trabajadores trabajaban al mismo tiempo

aynı zamanda 10 bin civarı işçi çalıştı

Al final de esta lucha, los trabajadores ganaron

bu mücadele sonunda ise işçiler kazandı

Se dice que los alemanes son muy trabajadores.

Almanların çalışkan olduğu söyleniyor.

Yo autorizo a mis trabajadores a irse temprano.

İşçilerimin erken ayrılmalarına izin veriyorum.

Los trabajadores querían más dinero y más vacaciones.

İşçiler daha fazla para ve tatil istedi.

- ¡Trabajadores del mundo, uníos!
- Obreros del mundo, ¡uníos!

- Dünyanın bütün işçileri, birleşin!
- Dünyanın işçileri, birleşin!

Los trabajadores están en contra del nuevo plan.

İşçiler yeni plana karşı.

Los trabajadores están de huelga por mejores sueldos.

İşçiler daha iyi bir maaş için grev yapıyor.

Los trabajadores se aliaron para solucionar el problema.

İşçiler sorunu çözmek için birleştiler.

Los trabajadores reciben la paga todos los viernes.

İşçiler her Cuma ücretlerini alırlar.

A veces los empleadores explotan a sus trabajadores.

Patronlar bazen işçilerini istismar ederler.

En ser la generación más representada entre los trabajadores.

iş dünyasındaki en büyük jenerasyon oldular.

Comenzó a ser celebrado por los trabajadores en Estambul

İstanbul'daki işçiler tarafından da kutlanmaya başlandı

La compañía explotaba a sus trabajadores con bajos salarios.

Şirket çalışanlarını düşük maaşlarla sömürdü.

Todos los trabajadores se fueron a casa salvo uno.

Biri hariç tüm işçiler eve gitti.

Los trabajadores, como norma, trabajan ocho horas al día.

Kural olarak işçi günde sekiz saat çalışır.

Muchos trabajadores quedaron atrapados en la mina de carbón.

Birçok işçi kömür madeninde mahsur kaldı.

Algunos de estos trabajadores no tienen nada de experiencia.

İşçilerden bazılarının hiç deneyimi yok.

Tom hizo un buen trabajo organizando a los trabajadores.

Tom işçileri organize ederek iyi bir iş yaptı.

Regular corporaciones poderosas o aumentar los salarios de los trabajadores.

ekonomik politikalar izleyebiliriz.

Los trabajadores reducen las horas de trabajo a 8 horas

işçiler 8 saate indirilen çalışma saatlerini

¿Estás a favor de que los trabajadores consigan más dinero?

- İşçilerin daha fazla para kazanmasını mı istiyorsun?
- İşçilerin daha fazla para kazanmasının lehinde misin?

Tres trabajadores a bordo del camión murieron en el accidente.

Kamyondaki üç işçi kazada öldü.

Él les permite comer en la oficina a sus trabajadores.

O çalışanlarının ofiste yemek yemelerine izin veriyor.

Los trabajadores no tienen ningún incentivo para trabajar más duro.

işçilerin daha fazla çalışmak için istekleri yok.

Casi todos los trabajadores se negaron a trabajar de noche.

Geceleyin çalışmayı neredeyse tüm işçiler reddetti.

Los trabajadores de cuello blanco se enfrentan a muchas dificultades.

Beyaz yakalı işçiler birçok güçlüklerle karşı karşıya.

Las compañías japonesas normalmente les dan uniformes a sus trabajadores.

Japon şirketleri genellikle çalışanlarına üniforma sağlar.

El trabajo en cadena convierte a los trabajadores en autómatas.

üretim bandında çalışmak işçileri otomata çeviriyor.

De manera tal que millones de trabajadores en todo el mundo

inanılmaz sıkıcı iş hayatına sahip olmasına

- Los chinos son gente muy trabajadora.
- Los chinos son grandes trabajadores.

Çinliler çok çalışkan bir halktır.

Dejemos a los trabajadores irse a casa más temprano por hoy.

Bugün işçileri eve erken gönderelim.

La cifra cae a 9,1 % cuando se compara trabajadores de tiempo completo,

Tam zamanlı çalışan kadın erkek kıyaslamasında rakam %9.1'e düşer

El 1 de mayo ahora se declara como fiesta de los trabajadores

1 Mayıs artık işçinin bayramı ilan edildi

Autorizamos a los trabajadores a llevarse autos de la compañía a casa.

İşçilere şirket arabalarını eve götürmelerine izin veriyoruz.

- ¡Trabajadores de todos los países, uníos!
- ¡Proletarios de todos los países, uníos!

Dünyanın bütün işçileri, birleşin!

En Francia, los trabajadores tienen cuatro semanas de vacaciones pagadas al año.

Fransa'da işçiler her yıl dört haftalık ücretli izin alırlar.

El incendio se inició después que los trabajadores se habían ido a casa.

Personel eve gittikten sonra yangın patlak verdi.

Los trabajadores se quejaron cuando les aumentaron el número de horas de trabajo.

işçiler çalışma saatlerinin uzatılmasını şikayet ettiler.

Ellos autorizan a los trabajadores musulmanes a salir temprano en el mes de Ramadán.

- Müslüman işçilere Ramazan ayında erken çıkma izni verdiler.
- Müslüman çalışanlara Ramazan ayında erken çıkış izni veriyorlar.

Da subsidios a los trabajadores para abrir sus negocios y alienta a la clase media

Orta sınıfın işlerini açtırmak için onlara çeşitli sübvansiyonlar verdi.

El sindicato se había convertido en una institución que protege los derechos de los trabajadores

sendika işçinin hakkını koruyan bir kurum olmuştu

La gestión finalmente sucumbió a la demanda de los trabajadores y les dio un aumento.

Yönetim sonunda çalışanların talebine direnemedi ve onlara bir zam verdi.

La compañía les provee a sus trabajadores sus uniformes, pero se espera que ellos los laven regularmente.

Firma, işçilerine üniformalarını sağlıyor ama onların düzenli olarak temizlenmesini bekliyor.

Si los trabajadores del mundo planos son buenos o si este mundo es redondo, el avión está aumentando lo suficiente

düz dünya'cılar ise ya iyide bu dünya yuvarlak ise uçak yeterince yükseliyor