Translation of "Pidieron" in Turkish

0.003 sec.

Examples of using "Pidieron" in a sentence and their turkish translations:

- Me pidieron mi identificación.
- Me pidieron identificarme.
- Me pidieron la documentación.

- Kart açtım.
- Kimliğim soruldu.
- Kimliğime ve yaşıma bakıldı.

Ellos pidieron más información.

Çok bilgi talep ettiler.

Pidieron una pizza grande.

Onlar büyük bir pizza sipariş ettiler.

Me pidieron que esperase aquí.

Benim burada beklemem istendi.

Me pidieron algo para beber.

Benden içecek bir şey istediler.

Me pidieron que hiciera esto.

Benden bunu yapmam istendi.

- Los trabajadores pidieron un incremento de sueldo.
- Los trabajadores pidieron una subida de sueldo.

İşçiler ücret artışı istediler.

Me pidieron que dejara la compañía.

Şirketten ayrılmam istendi.

Me pidieron que arreglara la bicicleta.

Bisikleti tamir etmem istendi.

Pidieron que el joven trabajador dimitiese.

Genç çalışandan istifa etmesi istendi.

Le pidieron que se fuera con él.

Onunla birlikte dışarı çıkması istendi.

Me pidieron que te entregara un mensaje.

Sana bir mesaj vermem istendi.

Al joven trabajador le pidieron la renuncia.

Onlar genç işçinin istifa etmesini istedi.

- Le pidieron a Kate que cuidara a su hijo.
- Le pidieron a Kate que cuidara de su hijo.

Onlar Kate'e çocuklarına bebek bakıcılığı yapmasını rica ettiler.

Le pidieron a Tom que saliera en televisión.

Tom'un televizyona çıkması rica edildi.

Me pidieron que diera un discurso en inglés.

İngilizce bir konuşma yapmam rica edildi.

Los estudiantes nos pidieron ayuda para empujar el automóvil.

Öğrenciler arabayı itmek için yardım etmemizi istedi.

Me pidieron que enseñara mi pasaporte en la frontera.

Sınırda pasaportumu göstermem istendi.

Ellos se aproximaron a los turistas y les pidieron dinero.

Onlar turistlere yaklaştı ve onlardan para istedi.

Le pidieron a su hermano que les ayudara con su tarea.

Onun erkek kardeşinden ev ödevlerine yardım etmesini istediler.

Le pidieron que le ayudara a él a pintar la casa.

Ona onun evi boyaması için yardım etmesi rica edildi.

Pidieron a su hermano mayor que les ayudara a hacer su tarea.

Onlar onun ağabeyinin ev ödevlerini yapmalarına yardım etmesini istediler.

Le pidieron que lo convenciera para que su hijo pintara la casa.

Oğluna evi boyattırması için ona onu ikna etmesi rica edildi.

Y les pidieron a un grupo que lo vieran y contaran las veces

bunu izleyip topun takım arkadaşları arasında

El viernes por la noche tres hombres entraron al hotel del Sr. White y pidieron habitaciones.

Cuma akşamı, üç adam Bay White'ın oteline geldi ve üç oda istedi.

Bill Clinton habló en términos ambiguos cuando le pidieron que describiera su relación con Monika Lewinsky.

Bill Clinton Monica Lewinsky ile olan ilişkisini açıklamak isterken muğlak bir dil kullandı.