Examples of using "Trabajó" in a sentence and their turkish translations:
Çalışmadı.
Tom çalıştı.
O çok çalışıyordu.
O, hastalanana kadar sürekli çalıştı.
O çok çalıştı.
O çok çalıştı.
Tom burada ne kadar süre çalıştı?
Annem her zaman sıkı çalıştı.
Tom fazla mesai yaptı.
O, belediye başkanı olarak görev yaptı.
O, çok çalıştı.
Tom, Mary için çalıştı.
O Belçika'da çalıştı.
Dün sıkı çalıştı.
O, zengin bir adam için çalıştı.
orada çalıştı çok zengin oldu
Tom bütün gece çalıştı.
Tom bir deli gibi çalıştı.
Yorgun olmasına rağmen, çalıştı.
Tom, gece gündüz çalıştı.
O, gece boyunca çalıştı.
O çok çalışıyordu.
Birkaç saat çalıştı.
Tom burada kaç yıl çalıştı?
- Tom tüm hayatı boyunca çalıştı.
- Tom hayatı boyunca çalıştı.
O, birkaç saat boyunca çalıştı.
Birkaç küçük işte daha çalıştı
Çok çalıştı, ve hasta oldu.
O, zengin bir adam için çalıştı.
Tom yaz boyunca çok çalıştı.
Tom geçen Pazartesi çalışmadı.
Tom dün bütün gün çalıştı.
O, dün bütün gün çalıştı.
Tom neredeyse üç saat boyunca çalıştı.
Para biriktirmek için çok çalıştı.
- O, zengin bir adam için çalıştı.
- Zengin bir adam için çalıştı.
- O çok çalıştığından dolayı başardı.
- O, sıkı çalıştığı için başardı.
- Tom üç yıl benim için çalışmıştı.
- Tom üç sene bende çalışmıştı.
Çocuğunu mutlu etmek için çok çalıştı.
Mimar Sinan daha sonrasında güçlendirme çalışmalarını da yaptı
İşi yaptırmak için çok çalıştı.
O, ödül almak için çok çalıştı.
O, her zamankinden daha çok çalıştı.
O, geceye kadar çok çalıştı.
O, Pazar gecesi çalışmadı.
Bir buçuk yıl Hollanda'da çalıştı.
Tom yaz boyunca bir cankurtaran olarak çalıştı.
Tom bir zamanlar bir turist rehberi olarak çalıştı.
Tom hayatı boyunca çok çalıştı.
O hiç çalışmadı.
Tom bir zamanlar bir fırında çalıştı.
Daha fazla para biriktirmek için sıkı çalıştı.
Tom o projede üç hafta çalıştı.
Tom pazartesi gecesi çalışmadı.
Tom hayatının çoğunda çalıştı.
Amy geçen Cumartesi bahçede çalıştı.
onlarla kan, ter ve göz yaşları içinde çalıştılar.
O, sabahtan akşama kadar çalıştı.
Yaz için bir mağazada iş buldu.
- Herkes kendi kabiliyetine göre çalıştı.
- Herkes kendi yeteneğine göre çalıştı.
Benden daha çok çalıştın.
Tom geçen yaz bir çiftlikte çalıştı.
Tom Boston'da bir yapı şirketi için çalıştı.
Tom bütün gün çalıştı ve tamamen bitkin düştü.
O yirmili yaşlarda bir aerobik eğitmeni olarak çalıştı.
Devam edemeyecek kadar yoruluncaya kadar Tom çalıştı.
Ailesi konfor içinde yaşayabilsin diye gündüz ve gece çalıştı.
Ailesi için çok çalıştı.
O yabancı bir araba satın alma amacı için çok çalıştı.
Mary John'la çalışmış olan otobüs şoförünün yan dairesinde mi oturuyor?
- O, zengin bir adam için çalıştı.
- Zengin bir adam için çalıştı.
Bu projede çalışan herkes milyoner oldu.
Çok çalıştı, ve hasta oldu.
Milano Fransızlar tarafından ele geçirilinceye kadar 17 sene boyunca yanında çalıştı
Bu antlaşmadan sona Roma'da papalık için bir süre çalıştı
Aboukir Savaşı'nda Lannes'ın piyadeleri , Osmanlı ordusunu ezici bir yenilgiye uğratmak için
Geri çekilmenin ardından kendi sağlığının kötü olmasına rağmen Berthier , ordunun kalıntılarını
Hayatının sonunda, Hokusai kızı ile sefalet içinde yalnız yaşadı ve ölünceye kadar çalıştı.
Üç aydır elçilikte çalışıyor.
Rahibe Teresa Hindistan, Kalküta'da yaşamış ve çalışmış Katolik bir rahibeydi.