Translation of "Sorprendido" in Turkish

0.007 sec.

Examples of using "Sorprendido" in a sentence and their turkish translations:

Pareces sorprendido.

- Şaşırmış gibi görünüyorsun.
- Şaşırmış görünüyorsun.
- Şaşırmış gibisin.

Me miró sorprendido.

O, şaşkınlıkla bana baktı.

Tom estaba sorprendido.

Tom şaşırmıştı.

Tomás parecía sorprendido.

Tom şaşırmış görünüyordu.

Tom está sorprendido.

Tom şaşırdı.

Tom quedó sorprendido.

Tom şaşırmıştı.

Tom parece sorprendido.

Tom şaşırmış görünüyor.

Estoy muy sorprendido.

Çok şaşırdım.

Tom estaba realmente sorprendido.

Tom gerçekten şaşırmıştı.

Nuestro profesor lucía sorprendido.

Öğretmenimiz şaşırmış görünüyordu.

No estoy nada sorprendido.

Asla şaşırmadım.

Él también estaba sorprendido.

O da şaşırdı.

- Pareces sorprendido.
- Pareces sorprendida.

Şaşırmış görünüyorsun.

Estaba un poco sorprendido.

Ben biraz şaşırdım.

Tom parece haberse sorprendido.

- Tom kafası karışmış görünüyor.
- Tom şaşırmış görünüyordu.

Noruega me ha sorprendido.

Norveç beni şaşırttı.

Tom se ve sorprendido.

Tom şok olmuş görünüyor.

No pareces demasiado sorprendido.

Çok şaşırmış görünmüyorsun.

No suenas muy sorprendido.

Çok şaşırmış görünmüyorsun.

No está nada sorprendido.

O hiç şaşırmış değil.

Yo estaba bastante sorprendido.

Oldukça şaşırmıştım.

Estoy sorprendido y decepcionado.

- Ben şaşırdım ve hayal kırıklığına uğradım.
- Şaşkın ve hayal kırıklığına uğramış durumdayım.

Me ha sorprendido verte aquí.

Seni burada görmeyi çok az hayal ettim.

Estaba demasiado sorprendido para hablar.

Konuşamayacak kadar çok şaşırmıştım.

Estoy sorprendido de encontrarte aquí.

Seni burada bulduğuma şaşırdım.

Tom no estaba totalmente sorprendido.

Tom o kadar da şaşırmamıştı.

Quedé sorprendido por su grosería.

Onun edepsizliği tarafından şaşırdım.

Tom estaba sorprendido y desconcertado.

Tom şok olmuştu ve şaşırmıştı.

Me quedé un poco sorprendido.

Biraz şaşırtmıştım.

Luces como si estuvieras sorprendido.

Sen muhtemelen şaşırmış gibi görünüyordun.

Tom no debería estar tan sorprendido.

Tom bu kadar şaşırmamalı.

No puedo decir que estoy sorprendido.

Ben şaşırdım diyemem.

Tu repentina aparición me ha sorprendido.

Senin aniden ortaya çıkman beni şaşırttı.

Él parecía sorprendido de mi ignorancia.

Benim cehaletim tarafından şaşırmış görünüyordu.

Creo que te quedarás gratamente sorprendido.

- Bence senin için hoş bir sürpriz olacak.
- Bence sizin için hoş bir sürpriz olacak.

Tom no es sorprendido con facilidad.

Tom kolayca şaşırmaz.

Tom estaba demasiado sorprendido para reaccionar.

Tom tepki gösteremeyecek kadar çok şaşırmıştı.

Si te dijera la verdad, estarías sorprendido.

Eğer sana gerçeği söylersem şaşırırdın.

El extraño estaba demasiado sorprendido para hablar.

Yabancı konuşamayacak kadar çok şaşırmıştı.

El anciano pareció sorprendido por las noticias.

Yaşlı adam habere şaşırmış görünüyordu.

Estoy sorprendido de que ganaras el premio.

Ödülü kazanmana şaşırdım.

Él parecía sorprendido al oír las noticias.

O, habere şaşırmış gibi görünüyordu.

Pareció muy sorprendido cuando se lo comenté.

Ben ona ondan bahsettiğimde o çok şaşırmış görünüyordu.

- Estoy un poco sorprendido.
- Estoy algo decepcionado.

Ben küçük bir aylağım.

El Sr. Jordan estaba un tanto sorprendido.

Bay Jordan biraz şaşırmıştı.

-¿Qué estás haciendo aquí? -me preguntó sorprendido.

"Burada ne yapıyorsun?" diye şaşkınlıkla bana sordu.

Tom estaba demasiado sorprendido para estar asustado.

Tom korkmaktan çok şaşırdı.

Sí. Me quedé muy sorprendido con la noticia.

Evet, habere çok şaşırdım.

Estoy sorprendido de su rápido progreso en inglés.

Onun İngilizcedeki hızlı ilerleyişine şaşırdım.

- Estaba un poco sorprendido.
- Estaba un poco sorprendida.

Biraz şaşırdım.

Tom estaba tan sorprendido que no tenía palabras.

Tom o kadar şaşırmıştı ki, nutku tutuldu.

Estoy sorprendido de que te acuerdes de Tom.

Tom'u hatırladığına şaşırdım.

Estoy sorprendido de volver a verte tan pronto.

Seni çok kısa sürede tekrar gördüğüme şaşırdım.

Estoy sorprendido de que te acuerdes de nosotros.

Bizi hatırlamana şaşırdım.

Estoy sorprendido de que te acuerdes de ellos.

Onları hatırlamana şaşırdım.

Estoy sorprendido de que te acuerdes de mí.

Beni hatırlamana şaşırdım.

Estoy sorprendido de que te acuerdes de él.

Onu hatırlamana şaşırdım.

Estoy sorprendido de que te acuerdes de ella.

Onu hatırlamana şaşırdım.

John estaba muy sorprendido como para decir algo.

John, bir şey söyleyemeyecek kadar çok şaşırmıştı.

Tom quedó sorprendido con el comportamiento de Mary.

Tom Mary'nin davranışına şaşırmıştı.

- Tu conducta me sorprende.
- Estoy sorprendido de tu comportamiento.

Davranışına şaşırdım.

Estaba sorprendido de lo caro que eran los zapatos.

Ayakkabıların ne kadar pahalı olduklarına şaşırdım.

Él no estaba para nada sorprendido por su talento.

O, onun yeteneğine hiç şaşırmadı.

Tom fue sorprendido robando dinero de la caja registradora.

Tom yazar kasadan para çalarken yakalandı.

Tom quedó sorprendido de que Mary haya cambiado tanto.

Tom Mary'nin bu kadar çok değişmesine şaşırdı.

Tom quedó sorprendido de que Mary se quejara tanto.

Tom Mary'nin çok fazla yakınmasına şaşırdı.

No estaría demasiado sorprendido si hubieras visto una serpiente.

Bir yılan görürseniz, çok şaşırmam.

Durante un momento Tom estuvo demasiado sorprendido para hablar.

Bir an için, Tom konuşamayacak kadar şaşırmıştı.

Tom parecía sorprendido de ver a Mary besando a John.

Tom Mary'nin John'u öptüğünü gördüğünde şaşırmış görünüyordu.

Tom no estaba sorprendido de ver a Mary con John.

Tom Mary'yi John'la gördüğüne şaşırmadı.

Ayer, me ha sorprendido un chaparrón volviendo de la escuela.

Dün, okuldan eve dönerken sağanak yağmura yakalandım.

¿Qué ha sido lo que más te ha sorprendido oír?

Öğrendiğinde seni en çok şaşırtan şey neydi?

- Estoy sorprendido de oír que los precios han subido a tan altos niveles.
- Estoy sorprendido de oír que los precios hayan subido tanto.

Fiyatların çok yüksek gittiğini duyduğuma şaşırdım.

- Ha de haberte sorprendido encontrar a tu maestro en tal lugar.
- Debe de haberte sorprendido encontrarte con tu maestro en un lugar como ése.

Öğretmeninle böyle bir yerde karşılaşmış olduğuna şaşırmış olmalısın.

Estaba sorprendido de que ella se hubiera tomado todo el vino.

Şarabın hepsini içtiğine şaşırdım.

Estoy sorprendido de la tasa a la que crecen las industrias.

Sanayinin büyüme hızına şaşırdım.

Tom estaba sorprendido de que Mary no hubiera escuchado nunca November Rain.

Mary, Tom'un November Rain'i hiç dinlememiş olduğuna şaşırdı.

Yo no estaría muy sorprendido si Tom no se mostrara a tiempo.

Tom zamanında gelmeseydi çok şaşırmazdım.

- Tom no estuvo sorprendido de verme.
- Tom no se sorprendió al verme.

Tom beni gördüğüne şaşırmadı.

Tom pareció bastante sorprendido cuando oyó que Mary y John se habían casado.

Tom, Mary ve John'un evlendiğini duyduğunda oldukça şaşırmış görünüyordu.

Tom no parecía sorprendido cuando oyó que Mary y John se habían casado.

Tom Mary ve John'un evlendiğini duyduğunda şaşırmış gibi görünmüyordu.

Tom estaba sorprendido por lo que aprendió en la clase de educación sexual.

Tom,seks dersi sınıfında öğrendiklerine şaşırmıştı.

- Puede que te sorprenda el resultado.
- Tú quizás podrías estar sorprendido del resultado.

Sonuca şaşırmış olabilirsin.

Tom no estaría demasiado sorprendido si María decidiera aceptar la oferta de trabajo.

Mary iş teklifini kabul etmeye karar verirse, Tom çok şaşırmazdı.

Tom estaba sorprendido de encontrar a María sentada completamente sola en la capilla.

Tom Mary'yi kilisede yapayalnız otururken bulduğuna şaşırdı.

Tom se veía genuinamente sorprendido cuando le dije que Mary se había ido de la ciudad.

Mary'nin kasabayı terk ettiğini ona söylediğimde, Tom gerçekten şaşırmış görünüyordu.

- Me sorprende mucho que recibieras el premio.
- Estoy muy sorprendido de que te dieran el premio.

Ödülü almana çok şaşırdım.

- Estoy sorprendido de que Beth no disfrutara los días en la granja.
- Que raro que a Beth no le gustó estar en el campo.

Beth'in çiftlikteki zamanından hoşlanmadığına şaşırdım.