Examples of using "Sorprendido" in a sentence and their turkish translations:
- Şaşırmış gibi görünüyorsun.
- Şaşırmış görünüyorsun.
- Şaşırmış gibisin.
O, şaşkınlıkla bana baktı.
Tom şaşırmıştı.
Tom şaşırmış görünüyordu.
Tom şaşırdı.
Tom şaşırmıştı.
Tom şaşırmış görünüyor.
Çok şaşırdım.
Tom gerçekten şaşırmıştı.
Öğretmenimiz şaşırmış görünüyordu.
Asla şaşırmadım.
O da şaşırdı.
Şaşırmış görünüyorsun.
Ben biraz şaşırdım.
- Tom kafası karışmış görünüyor.
- Tom şaşırmış görünüyordu.
Norveç beni şaşırttı.
Tom şok olmuş görünüyor.
Çok şaşırmış görünmüyorsun.
Çok şaşırmış görünmüyorsun.
O hiç şaşırmış değil.
Oldukça şaşırmıştım.
- Ben şaşırdım ve hayal kırıklığına uğradım.
- Şaşkın ve hayal kırıklığına uğramış durumdayım.
Seni burada görmeyi çok az hayal ettim.
Konuşamayacak kadar çok şaşırmıştım.
Seni burada bulduğuma şaşırdım.
Tom o kadar da şaşırmamıştı.
Onun edepsizliği tarafından şaşırdım.
Tom şok olmuştu ve şaşırmıştı.
Biraz şaşırtmıştım.
Sen muhtemelen şaşırmış gibi görünüyordun.
Tom bu kadar şaşırmamalı.
Ben şaşırdım diyemem.
Senin aniden ortaya çıkman beni şaşırttı.
Benim cehaletim tarafından şaşırmış görünüyordu.
- Bence senin için hoş bir sürpriz olacak.
- Bence sizin için hoş bir sürpriz olacak.
Tom kolayca şaşırmaz.
Tom tepki gösteremeyecek kadar çok şaşırmıştı.
Eğer sana gerçeği söylersem şaşırırdın.
Yabancı konuşamayacak kadar çok şaşırmıştı.
Yaşlı adam habere şaşırmış görünüyordu.
Ödülü kazanmana şaşırdım.
O, habere şaşırmış gibi görünüyordu.
Ben ona ondan bahsettiğimde o çok şaşırmış görünüyordu.
Ben küçük bir aylağım.
Bay Jordan biraz şaşırmıştı.
"Burada ne yapıyorsun?" diye şaşkınlıkla bana sordu.
Tom korkmaktan çok şaşırdı.
Evet, habere çok şaşırdım.
Onun İngilizcedeki hızlı ilerleyişine şaşırdım.
Biraz şaşırdım.
Tom o kadar şaşırmıştı ki, nutku tutuldu.
Tom'u hatırladığına şaşırdım.
Seni çok kısa sürede tekrar gördüğüme şaşırdım.
Bizi hatırlamana şaşırdım.
Onları hatırlamana şaşırdım.
Beni hatırlamana şaşırdım.
Onu hatırlamana şaşırdım.
Onu hatırlamana şaşırdım.
John, bir şey söyleyemeyecek kadar çok şaşırmıştı.
Tom Mary'nin davranışına şaşırmıştı.
Davranışına şaşırdım.
Ayakkabıların ne kadar pahalı olduklarına şaşırdım.
O, onun yeteneğine hiç şaşırmadı.
Tom yazar kasadan para çalarken yakalandı.
Tom Mary'nin bu kadar çok değişmesine şaşırdı.
Tom Mary'nin çok fazla yakınmasına şaşırdı.
Bir yılan görürseniz, çok şaşırmam.
Bir an için, Tom konuşamayacak kadar şaşırmıştı.
Tom Mary'nin John'u öptüğünü gördüğünde şaşırmış görünüyordu.
Tom Mary'yi John'la gördüğüne şaşırmadı.
Dün, okuldan eve dönerken sağanak yağmura yakalandım.
Öğrendiğinde seni en çok şaşırtan şey neydi?
Fiyatların çok yüksek gittiğini duyduğuma şaşırdım.
Öğretmeninle böyle bir yerde karşılaşmış olduğuna şaşırmış olmalısın.
Şarabın hepsini içtiğine şaşırdım.
Sanayinin büyüme hızına şaşırdım.
Mary, Tom'un November Rain'i hiç dinlememiş olduğuna şaşırdı.
Tom zamanında gelmeseydi çok şaşırmazdım.
Tom beni gördüğüne şaşırmadı.
Tom, Mary ve John'un evlendiğini duyduğunda oldukça şaşırmış görünüyordu.
Tom Mary ve John'un evlendiğini duyduğunda şaşırmış gibi görünmüyordu.
Tom,seks dersi sınıfında öğrendiklerine şaşırmıştı.
Sonuca şaşırmış olabilirsin.
Mary iş teklifini kabul etmeye karar verirse, Tom çok şaşırmazdı.
Tom Mary'yi kilisede yapayalnız otururken bulduğuna şaşırdı.
Mary'nin kasabayı terk ettiğini ona söylediğimde, Tom gerçekten şaşırmış görünüyordu.
Ödülü almana çok şaşırdım.
Beth'in çiftlikteki zamanından hoşlanmadığına şaşırdım.