Examples of using "Lucía" in a sentence and their turkish translations:
O hasta görünüyordu.
Çok genç görünüyordu.
Öğretmenimiz kızgın görünüyordu.
Öğretmenimiz şaşırmış görünüyordu.
Onlardan hiçbiri yaşlı görünmüyordu.
O yalnız görünüyordu.
Lucia'nın bir erkek kardeşi yok.
O gururla mücevherlerini sergiledi.
Köpeğime Lucy tarafından bakılmıştır.
O bir doktora benziyor muydu?
Tom mutlu görünüyordu.
Tom beni gördüğü için mutlu görünmüyordu.
Dedemi zar zor hatırlıyorum.
Lucía ilk ultrasonografisinde fıstığa benziyordu.
Bir kız kardeşin var mı, Lucia?
Tom bir hayalet görmüş gibi görünüyordu.
Onun konuşmalarının en önemli özelliği neydi?
Pepe ile yaşadığım hayat çok önemliydi
O sırada... Oldukça zor bir dönemdi.
Genç militanlara hep şunu söylerim,
Uzaktan bakıldığında, bir insan yüzü gibi görünüyordu.
Bir hayalet görmüş gibi görünüyordu.
Az önce bir rüyadan uyanmış gibi görünüyordu.
O uzun zamandır hastaymış gibi görünüyordu.
En heyecanlı anda herkes çok gergin görünüyordu.
Özel sorunları tartışmakla siyasi meseleleri tartışmak aynı şey değil.
Eşim, biricik hayat arkadaşım Lucía Topolansky.
Hastaymış gibi görünüyordu.
İki kişi aynı siyasi davayı paylaşınca çift olmak daha kolay.
Cenazede, dul kadın siyah takım elbisesi, şapkası ve eldiveni ile çok ağırbaşlı görünüyordu.
Uzun boylu adam, yakasına pembe bir karanfil takmıştı.
- Tom sap gibi ortadaydı.
- Tom kabak gibi ortadaydı.