Translation of "Sorprendente" in Turkish

0.010 sec.

Examples of using "Sorprendente" in a sentence and their turkish translations:

Muy sorprendente, bastante sorprendente.

Oldukça muhteşem, oldukça muhteşem.

Sorprendente, ¿verdad?

Şaşırtıcı, değil mi?

Es sorprendente, ¿no?

Ama oldukça çılgın bir yer, değil mi?

Es muy sorprendente.

Bu çok şaşırtıcı.

Esto es sorprendente.

Bu şaşırtıcı.

Es bastante sorprendente.

bu insanı oldukça şaşırtıyor.

Y escucharon algo sorprendente.

ve duydukları şey olağanüstüydü.

Ese es un resultado sorprendente.

Bu muhteşem bir sonuç.

Éste es un descubrimiento sorprendente.

Bu şaşırtıcı bir keşif.

Este incidente es bastante sorprendente.

Bu olay oldukça esrarengiz.

- Esto es muy sorprendente por varias causas.
- Esto es bastante sorprendente por varias razones.

Çeşitli nedenlerden dolayı bu oldukça şaşırtıcı.

Había un parecido sorprendente entre ellos.

Onlar arasında çarpıcı bir benzerlik vardı.

Esto no es para nada sorprendente.

Bu hiç şaşırtıcı değil.

Pero esta ciudad ofrece una alternativa sorprendente.

Ama bu şehir sürpriz bir alternatif sunuyor.

Es sorprendente cuántos matrimonios infelices que hay.

Kaç tane mutsuz evliliğin olması şaşırtıcıdır.

Pero en realidad tiene una trayectoria bastante sorprendente.

Ama aslında oldukça şaşırtıcı bir eğriye sahip.

Pero sucedió algo sorprendente en la última década.

Ancak son on yılda dikkate değer bir şey oldu.

Y terminamos usando cosas de una manera sorprendente.

Bir şeyleri şaşırtıcı yöntemlerle kullanır halde buluyoruz.

Respondió a su propuesta con una sugerencia sorprendente.

O, onların teklifine şaşırtıcı bir öneri ile karşılık verdi.

Cada lado se debate sobre su tamaño, nada sorprendente

Uzunlukları değişiyor - henüz şaşırtıcı bir şey olmadı -

Bienvenidos a la noche más sorprendente de la Tierra.

Dünya'nın en sürprizlerle dolu gecesine hoş geldiniz. DÜNYA'DA GECE

Pero hay otra, que tal vez sea aún más sorprendente.

Fakat belki de daha muhteşem olan başka bir sebep vardır.

Tengo algo interesante que contarte que te podría parecer sorprendente.

Şaşırtıcı bulabileceğin sana söyleyecek ilginç bir şeyim var.

Y lo sorprendente es que China solía ser autosuficiente en alimentos.

İlginç bir şekilde Çin aslında gıdasal olarak kendine yeterliydi.

Es sorprendente que no hayas oído nada acerca de su boda.

Onun düğünü hakkında bir şey duymamış olman şaşırtıcı.

Y no es sorprendente, sabiendo lo complicado que es el cerebro humano.

İnsan beyninin karmaşıklığı göz önüne alındığında bu hiç şaşırtıcı değil.

Ella guarda un parecido sorprendente con Ingrid Bergman, una de las grandes bellezas del cine.

O, büyük sinema güzelliklerinden biri olan Ingrid Bergman'a şaşırtıcı bir benzerlik taşımaktadır,

- ¿Oh? Puedes escribir sin mirar el teclado. ¡Qué guay!
- Oh, puedes teclear sin mirar el teclado. ¡Sorprendente!

Ah? Sen klavyeye bakmadan yazabiliyorsun. Bu harika!

Acabo de llegar a la cima de una montaña. Es verdaderamente sorprendente porque según mi mapa, debería haber un lago.

Az önce bir dağın tepesine vardım. Bu gerçekten şaşırtıcı, çünkü benim haritama göre burada bir göl olması gerekiyor.