Examples of using "Sois" in a sentence and their turkish translations:
Siz Almansınız, değil mi?
Sen küçüksün.
Siz mutlu musunuz?
Siz kimsiniz?
Siz doktor musunuz?
Siz sevimlisiniz.
Sizden kaç kişi var?
ABD vatandaşı mısınız?
Özgürsünüz.
Siz doktorsunuz.
- Siz genç erkeksiniz.
- Siz genç erkeklersiniz.
Çok cesursunuz!
Siz çocuksunuz.
Nerelisiniz?
Siz dahisiniz.
- Arkadaşlarımsınız.
- Tomdaşlarımsınız.
Siz üçünüz Kanadalı değil misiniz?
Siz Almansınız, değil mi?
Sen zenginsin.
Siz yeni öğrencilersiniz.
“ Siz öğrenci misiniz?” “Evet, öğrenciyiz.”
Sen dolandırıcısın.
Sen güçsüzsün.
Siz öğrenci misiniz?
Fransızcada iyi misin?
Siz Kanadalı değilsiniz, değil mi?
Siz onun kızlarısınız.
- Siz kimsiniz?
- Tam olarak kimsin?
Ne kadar cesur olduğunuzu biliyorum.
Bu okulda öğrenci misiniz?
Lütfen bana kim olduğunu söyle.
Sen diğerleri gibi değilsin.
Hepiniz nerelisiniz?
Yeni başlıyorsunuz, ancak hızlı bir şekilde öğreniyorsunuz.
Siz şanslısınız.
Sen bizim tek umudumuzsun.
Sizler aktrissiniz.
Hepiniz korkaksınız.
Sen iyisin.
Sen Çinli misin?
Her ikiniz de Bostonlusunuz, değil mi?
Siz çocuksunuz.
- Sen iyi ve dürüst bir insansın.
- Sen birinci sınıf insansın.
- Urumçi'den misiniz?
- Urumçili misiniz?
- Urumçi'den misin?
- Urumçili misin?
Sen hiç benim beklediğim değilsin.
Erkek kardeş misiniz?
Sen ve o her ikiniz de çok naziksiniz.
- Sanırım ikiniz de oldukça çok yakışıklısınız.
- İkinizin de oldukça yakışıklı olduğunuza inanıyorum.
Tom'dan iki yaş daha gençsin.
Sen çok kibirlisin.
Akıllı olduğunu biliyorum.
Siz benim çocuklarımsınız.
Sen benden daha uzunsun.
Senin vejetaryen olduğunu biliyorum.
Sizin kim olduğunuzu bilmiyorum.
Siz aptalsınız.
Sen yeterince hızlı değilsin.
Sen iyisin.
- Ölmek için çok gençsiniz.
- Ölmek için çok gençsin.
Hepiniz nerelisiniz?
Sen bir tehditsin.
Sen ondan daha uzunsun.
Ekibinde kaç kişi var?
Sen yalnızca benim umudumsun.
Sen gerçekten ümitsizsin.
Siz ne kadar zekisiniz ben gördüm.
- İngiliz misiniz?
- İngiliz misin?
- Senin kim olduğunu bilmiyorum.
- Sizin kim olduğunuzu bilmiyorum.
Hepinizin korkak olduğunu biliyorum.
Benimle yüz yüze konuşamayacak kadar korkaksınız.
Hâlâ gençsin.
Sen benim düşmanımsın.
- Sen kimsin?
- Siz kimsiniz?
Siz aile gibisiniz.
- Japon musun?
- Japon musunuz?
O kadar da yaşlı değilsin.
Niye kendine güvenin bu kadar az?
Hâlâ burada olanlar sadece sen ve Emet'sin.
Çok cesursun.
- Biliyoruz aptal değilsin.
- Aptal olmadığını biliyoruz.
Böyle arkadaşlarınız olduğu için çok şanslısınız.
Sen hem sevimlisin hem de güzelsin.
- Sen ondan daha uzun boylusun.
- Siz ondan daha uzun boylusunuz.
- Sen ondan daha uzunsun.
- Nerelisin?
- Siz nerelisiniz?
- Memleket nere?
Sen benden biraz daha uzunsun, değil mi?
Elveda ey şanlı İstanbul! Elveda Pera ve Permas! Elveda iskele, Çıfıt Çarşısı ve de Gedikpaşa! Güzel hasbahçe, elveda! Şimdi büyük bir cami olarak kullanılan ulu mabet Ayasofya, elveda! Tersaneler, elveda! Şeytan görsün yüzünüzü! Artık her gün denize indirebilirsiniz karinadan yelkene seyir için gerekli her şeyi hazır bir kadırga!