Examples of using "Responde" in a sentence and their turkish translations:
(Seyirci cevap veriyor)
Haydi, çabuk cevap ver.
- Tom yanıt vermiyor.
- Tom cevap vermiyor.
Oku ve yanıtla.
Bir defa da doğruyu cevaplayın.
Soruyu cevapla.
konuşma tanıma teknolojisini kullanıyor.
Neden cevap ver miyorsun?
Bu,sorumu cevaplamıyor.
O, soruları cevaplıyor mu?
Neden hiç kimse cevaplamıyor?
Tom cep telefonuna cevap vermiyor.
Tom niçin cevap vermiyor?
Para her şeyi cevaplar.
Lütfen bütün soruları cevapla.
- İngilizce cevap ver.
- İngilizce olarak cevap verin.
- İngilizce olarak yanıtla.
- İngilizce olarak yanıtlayın.
Adam tanımlamaya uyuyor.
Lütfen sorumu cevapla.
Lütfen soruya cevap ver.
Lütfen bana sorunun cevabını söyle.
Lütfen bütün soruları cevapla.
- Lütfen Fransızca cevap ver.
- Lütfen Fransızca cevap verin.
Köpek John adına karşılık veriyor.
Örümcek hızlı bir saldırı ile cevap verir.
Öğretmen sorduğumuz her soruyu cevaplar.
Aşağıdaki soruları İngilizce olarak cevapla.
Sadece soruyu cevapla. Yeterli zaman yok.
Benim mesajlarıma cevap vermiyor.
ne yemeyi hayal ettiğini söylerdi.
Bir filozof sorumu cevaplarsa, sorumu artık anlayamam.
Ona merhaba dediğimde asla yanıtlamaz; yalnızca başını eğer.
Lütfen sorumu cevapla.
Henry adlı biri seninle görüşmek istediğini söyledi.
Hayalim küçük bir çocuğa "Ne kadar seviyorsun?" dendiğinde, kollarını iki yana açıp "İşte bu kadar!" derkenki o masum sevgiyi bulabilmekti.
Yoksul adam diğer insanlardan bağımsızdır ve yalnızca kendi ihtiyaçlarını karşılamak zorundadır. Zengin adam ise kendi ihtiyaçlarında bağımsızdır ama diğer insanların ihtiyaçlarını karşılamak zorundadır.