Examples of using "Regaló" in a sentence and their turkish translations:
Teyzem bana çiçek verdi.
O, bütün elbiselerini bağışladı.
O, ona bir kazak verdi.
- Amcam bana bu kol saatini verdi.
- Dayım bana bu kol saatini verdi.
- Eniştem bana bu kol saatini verdi.
Babam bana bir oyun verdi.
Vasya amca hediye olarak bana bir tablo verdi.
Tom sana Noel için ne verdi?
Ona elmas bir bilezik verdi.
Teyzem bana bir fotoğraf makinesi verdi.
Amcam bana bir kamera verdi.
Büyükannem bana bu kolyeleri verdi.
O, bana Noel için bir kitap verdi.
Bana bir buket çiçek sundu.
O bana altın bir lüks saat verdi.
Bana bir saat verdi.
Annem bana dikiş makinesini hediye etti.
Babam bana yeni bir dolma kalem verdi.
Annem bana bir dikiş makinesi verdi.
Kocan doğum günün için sana ne verdi?
Amcam bana bir kum saati verdi.
O bana yarım düzine keten mendil verdi.
Bana babam tarafından bir bilgisayar oyunu verildi.
O, ona doğum gününde bir kazak verdi.
Birisi sana bir şey verdi.
Babam doğum günüm için bana bir saat verdi.
Taktığım kolyeyi bana teyzem verdi.
Tom Mary'ye bir buket çiçek verdi.
Tom Mary'ye Fransızca bir sözlük verdi.
Ücretsiz bir şapka verdi.
Tom, Mary'nin ona verdiği kitabı asla okumadı.
Tom Mary'ye topladığı bazı çiçekleri verdi.
Çiçekleri Ana'nın hediye ettiği vazoya koyacağım.
Tom Mary'ye bir çift elmas küpe verdi.
Tom Mary'nin ona verdiği saatin kötü olduğunu düşündü.
Babamın bana verdiği saati kaybettim.
Kız kardeşimin bana doğum günüm için verdiği saati kaybettim.
Emekli olduğu gün şirket ona altın bir saat hediye etti.
Tom, üç yaşındaki oğluna Noel için bir köpek yavrusu verdi.
Şöminemin üstünde asılı duran tabloyu bana veren kişi Tom'du.
O, işini kaybettikten sonra, köpeklerini besleyemedi, bu yüzden onları birine hediye verdi.
Babam doğum günüm için bana bir saat verdi.