Examples of using "Pulsera" in a sentence and their turkish translations:
O bileziği satamayız.
Mary bileziğini çıkardı.
Senin bir saatin var.
Ona elmas bir bilezik verdi.
Tom altından yapılmış bir kol saati takıyor.
Bu saat gerçekten iyi bir alış.
Kullandıkları kol saatindeki özellikler daha yüksek
Herhangi bir kol saati çok pahalı değilse iyidir.
Ben saat kullanmıyorum ama saat kullananlar hemen bir kol saatine baksınlar
Saatiniz çok değerli görünüyor.
Ona bir ödül olarak altın bir saat verildi.