Translation of "Planeando" in Turkish

0.032 sec.

Examples of using "Planeando" in a sentence and their turkish translations:

- Estoy planeando estudiar francés.
- Yo estoy planeando estudiar francés.

Fransızca okumayı planlıyorum.

Estoy planeando disfrazarme de doctor.

doktor olarak kılık değiştirmeyi planlıyorum.

Tom definitivamente está planeando algo.

Tom kesinlikle bir şeylerin peşinde.

Sysko está planeando comprar Microsoft.

Sysko'nun, Microsoft'u satın almak için planları var.

Estoy planeando quedarme en el hotel.

Otelde kalmayı planlıyorum.

Sé lo que estás planeando hacer.

Ne yapmayı planladığını biliyorum.

¿Estás planeando participar en la reunión?

Toplantıya katılmayı planlıyor musun?

¿Cuánto tiempo estás planeando estar aquí?

Burada ne kadar kalmayı planlıyorsunuz?

Ellos están planeando el asesinato del rey.

Kralı öldürmek için komplo yapıyorlar.

Yo ya estaba ocupado planeando mis vacaciones.

Ben zaten tatilimi planlamakla meşguldüm.

Estamos planeando un viaje a Nueva York.

New York'a bir yolculuk planlıyoruz.

Tom dijo que estaba planeando emborracharse esta noche.

Tom bu gece kafayı çekmeyi düşündüğünü söyledi.

Tom y Mary están ocupados planeando su boda.

Tom ve Mary düğünlerini planlamakla meşgul.

Tom está planeando una fiesta sorpresa para Mary.

Tom Mary için bir sürpriz parti planlıyor.

Tom y Mary están planeando votar al mismo candidato.

Tom ve Mary aynı adaya oy vermeyi planlıyor.

Yuriko está planeando pasarse al negocio de los muebles.

- Yuriko mobilya işine geçmeyi tasarlıyor.
- Yuriko mobilya işine geçmeyi planlıyor.

Tom está planeando algo especial para el cumpleaños de Mary.

Tom Mary'nin doğum günü için özel bir şey planlıyor.

¿Por qué piensas que Tom y Mary están planeando divorciarse?

Tom ve Mary'nin niçin boşanmayı planladıklarını sanıyorsun?

Tom está planeando una fiesta de cumpleaños sorpresa para Mary.

Tom Mary için bir sürpriz parti düzenliyor.

Estamos planeando ir a Australia para nuestra luna de miel.

Balayımız için Avustralya'ya gitmeyi planlıyoruz.

Nuestra empresa está planeando construir una nueva planta química en Rusia.

Şirketimiz Rusya'da yeni bir kimya tesisi kurmayı planlıyor.

Estaba planeando llamarle, pero cambié de parecer y no lo hice.

Onu aramayı planlıyordum ama fikrimi değiştirdim ve aramadım.

Estaba planeando ir a la playa hoy, pero empezó a llover.

Bugün plaja gitmeyi planlıyordum fakat sonra yağmur yağmaya başladı.

Mi hermano mayor está planeando trabajar en una fábrica de medicamentos.

Ağabeyim bir ilaç fabrikasında çalışmayı planlıyor.

Espero que no estés planeando llevar ese vestido a la fiesta.

Umarım bu elbiseyi parti için giymeyi planlamıyorsun.

- ¿Todavía estás planeando volver a Boston?
- ¿Piensas volver a Boston todavía?

Hâlâ Boston'a geri gitmeyi planlıyor musunuz?

Tom no se puede creer que Mary esté planeando realmente ir.

Tom Mary'nin gerçekten gitmeyi planladığına inanamıyor.

¿Qué clase de disfraz tienes planeando llevar para la fiesta de Halloween?

Cadılar bayramı partisinde ne tür kostüm giymeyi planlıyorsun.

Pensé que te gustaría saber que Tom no está planeando en venir.

Tom'un gelmeyi planlamadığını bilmek isteyebileceğini düşünüyordum.

Hace una semana Tom me dijo que estaba planeando ir a Australia.

Tom bana bir hafta önce Avustalya'ya gitmeyi planladığını söyledi.

Tom comenzó a sospechar que Mary estaba planeando una fiesta sorpresa de cumpleaños.

Tom Mary'nin sürpriz bir doğum günü partisi planladığından şüphelenmeye başladı.

Tom y Mary están planeando hacerse construir una casa luego de tener su primer hijo.

Tom ve Mary ilk çocuklarından sonra bir ev yaptırmayı planlıyorlar.

¿Qué te hace pensar que Tom está planeando pedirle a Mary que se case con él?

Tom'un Mary'nin onunla evlenmesini planladığını sana ne düşündürüyor?

- Tomás preguntó a María con quién tenía planeado de ir a Boston.
- Tom preguntó a Mary con quién estaba ella planeando ir a Boston.

Tom Mary'ye Boston'a kiminle gitmeyi planladığını sordu.