Examples of using "Participar" in a sentence and their turkish translations:
- Katılabilir miyim?
- Ben katılabilir miyim?
Katılmayı umuyorum.
Önemli şey katılmaktır.
Yarışmaya katılacak mısınız?
anlatacak olmak benim için bir fırsat.
bilim yarışmaları hazırlamaya,
Törene katılacak mısın?
O, yarışmaya katılmak istiyor.
Toplantıya katılmayı planlıyor musun?
Törene katılmak istemiyorum.
Olimpiyat Oyunları'nda yer almak istiyorlar.
Onun için seçmelere cidden katılmazdım.
ve uyguladığımız yolu analiz etmeliyiz.
Bu tehlikeli deneye katılmak ister misiniz?
Tom törene katılmak istemiyor.
O hala partiye katılmak istiyor mu?
Doktor maratona katılmamı yasakladı.
O onu projeye katılmaktan vazgeçirmeye çalıştı.
Bir sonraki yarışa katılacak mısınız?
Siyasal etkinlikte bulunmak için zamanım yok.
Partiye katılmak istedim fakat yapamadım.
Sierra Leone nasıl dijital ekonomide yer alabilir,
Önemli olan oyunda kazanmak değil, oyunun içinde yer almak.
Hastalık yüzünden toplantıya katılamadım.
O, soğuk algınlığından dolayı maratona katılmaktan vazgeçti.
Okul oyunlarımda oynamaktan hoşlanmadım.
O bir güzellik yarışmasına katılmak niyetinde.
Olimpiyatlarda en önemli şey kazanmak değil ama katılmaktır.
ve genelde sizin çok sevdiğiniz gibi görünen
Tekne yarışına katılmak için yeni bir ekip kuruldu.
Tom diğer çocuklarla oyunlara katılmayacak kadar çok utangaçtır.
Susie iyi hissetmediği için oyuna katılamadı.
Her şahıs, doğrudan doğruya veya serbestçe seçilmiş temsilciler vasıtasıyla, memleketin kamu işleri yönetimine katılmak hakkını haizdir.
Eğer bunun iyi bir fikir olduğunu düşünüyorsanız, katılmalısınız. Aksine eğer bunun kötü bir fikir olduğunu düşünüyorsanız ona bildirmelisiniz.
On binlerce insan soğuk ve yağmura rağmen Paskalya kutlamasında Papa Francis ile Dindar Kütleye katılmak için pazar sabahı Aziz Petrus Meydanında toplandı.