Translation of "Participar" in Turkish

0.006 sec.

Examples of using "Participar" in a sentence and their turkish translations:

¿Puedo participar?

- Katılabilir miyim?
- Ben katılabilir miyim?

Espero participar.

Katılmayı umuyorum.

Lo importante es participar.

Önemli şey katılmaktır.

- ¿Vas a participar en el concurso?
- ¿Van a participar en el concurso?

Yarışmaya katılacak mısınız?

Para decirles cómo pueden participar,

anlatacak olmak benim için bir fırsat.

A participar en concursos científicos,

bilim yarışmaları hazırlamaya,

¿Vas a participar en la ceremonia?

Törene katılacak mısın?

Él quiere participar en el concurso.

O, yarışmaya katılmak istiyor.

¿Estás planeando participar en la reunión?

Toplantıya katılmayı planlıyor musun?

No quiero participar en la ceremonia.

Törene katılmak istemiyorum.

Quieren participar en los Juegos Olímpicos.

Olimpiyat Oyunları'nda yer almak istiyorlar.

Así que no iba a participar realmente,

Onun için seçmelere cidden katılmazdım.

De practicar, participar y de establecer políticas.

ve uyguladığımız yolu analiz etmeliyiz.

¿Te gustaría participar en este arriesgado experimento?

Bu tehlikeli deneye katılmak ister misiniz?

Tom no quiere participar en la ceremonia.

Tom törene katılmak istemiyor.

¿Ella todavía quiere participar en la fiesta?

O hala partiye katılmak istiyor mu?

El doctor me prohibió participar en la maratón.

Doktor maratona katılmamı yasakladı.

Ella intentó disuadirlo de participar en el proyecto.

O onu projeye katılmaktan vazgeçirmeye çalıştı.

¿Acaso vas a participar en la siguiente carrera?

Bir sonraki yarışa katılacak mısınız?

No tengo tiempo para participar en actividades políticas.

Siyasal etkinlikte bulunmak için zamanım yok.

Quería participar en la fiesta, pero no pude.

Partiye katılmak istedim fakat yapamadım.

¿Cómo podría participar Sierra Leona en la economía digital

Sierra Leone nasıl dijital ekonomide yer alabilir,

Lo importante no es ganar el juego, sino participar.

Önemli olan oyunda kazanmak değil, oyunun içinde yer almak.

No pude participar en el encuentro por estar enfermo.

Hastalık yüzünden toplantıya katılamadım.

Renunció a participar en la maratón por su resfriado.

O, soğuk algınlığından dolayı maratona katılmaktan vazgeçti.

No me gustaba participar en los juegos de la escuela.

Okul oyunlarımda oynamaktan hoşlanmadım.

Ella tiene la intención de participar en un concurso de belleza.

O bir güzellik yarışmasına katılmak niyetinde.

Lo más importante en las olimpiadas no es ganar sino participar.

Olimpiyatlarda en önemli şey kazanmak değil ama katılmaktır.

Y por lo general no nos gusta participar en este juego social

ve genelde sizin çok sevdiğiniz gibi görünen

Un nuevo equipo fue formado para participar en la carrera de lanchas.

Tekne yarışına katılmak için yeni bir ekip kuruldu.

Tom era demasiado tímido para participar en juegos con los otros chicos.

Tom diğer çocuklarla oyunlara katılmayacak kadar çok utangaçtır.

Susie no fue capaz de participar en el juego porque no se estaba sintiendo bien.

Susie iyi hissetmediği için oyuna katılamadı.

Toda persona tiene derecho a participar en el gobierno de su país, directamente o por medio de representantes libremente escogidos.

Her şahıs, doğrudan doğruya veya serbestçe seçilmiş temsilciler vasıtasıyla, memleketin kamu işleri yönetimine katılmak hakkını haizdir.

Si crees que es una buena idea, deberías participar. Por el contrario, si piensas que es una mala idea, deberías hacérselo saber.

Eğer bunun iyi bir fikir olduğunu düşünüyorsanız, katılmalısınız. Aksine eğer bunun kötü bir fikir olduğunu düşünüyorsanız ona bildirmelisiniz.

Decenas de miles de personas se reunieron en la Plaza de San Pedro el domingo por la mañana, a pesar del frío y la lluvia, para participar en la misa solemne con el Papa Francisco en la celebración de la Pascua.

On binlerce insan soğuk ve yağmura rağmen Paskalya kutlamasında Papa Francis ile Dindar Kütleye katılmak için pazar sabahı Aziz Petrus Meydanında toplandı.