Translation of "Permíteme" in Turkish

Permíteme contradecirte.

Seni yalanlamama izin ver.

Permíteme demostrar.

Göstermeme izin ver.

- ¡Intentemos algo!
- Intentemos algo.
- Permíteme hacer algo.
- Permíteme intentarlo.

Bir şeyler deneyelim!

- Permíteme repararlo.
- Déjame arreglarlo.

Onu tamir edeyim.

Permíteme pagar mi parte.

Kendi hissemi ödeyeyim.

Ahora permíteme entretenerte con música.

Şimdi sizi müzikle eğlendireyim.

Permíteme presentarte al señor Brown.

Seni Bay Brown ile tanıştırayım.

Permíteme presentarte a mi madre.

- Seni annemle tanıştıracağım.
- Seni annemle tanıştırayım.

Permíteme presentarte a mi esposa.

- Karımı tanıtmama izin ver.
- Karımı tanıtayım.
- Size eşimi takdim edeyim.

- Permíteme pagar mi parte.
- Permitime pagar mi parte.
- Déjame pagar mi parte.

Kendi hissemi ödeyeyim.

- Yo recogeré tu abrigo.
- Permíteme que coja tu abrigo.
- Yo me ocupo de tu abrigo.

Ceketini alayım.

- Deja que te lleve a casa.
- Permíteme acompañarte a tu casa.
- Permítame acompañarle hasta su casa.

Seni eve götüreyim.