Examples of using "Brown" in a sentence and their turkish translations:
Bay Brown'ı biliyor musun?
Bay Brown ile konuşabilir miyim?
Bayan Brown Japonca anlar.
Bay Brown bir doktordur.
Seni Bay Brown ile tanıştırayım.
Bay Brown bir doktor mu?
Bay Brown'ı tanımıyor musun?
Bayan Brown Japonca anlar.
Bay Brown Harvard'da öğretmenlik yapıyor.
Bay Brown onun babasıdır.
Bay Brown Japonca'yı çok iyi konuşur.
Bay Brown öğretmen mi?
Bay Brown'ın dört çocuğu var.
Bayan Hughes, bu Peter Brown.
Bayan Brown ile konuşabilir miyim?
Brown bizim İngilizce öğretmenimizdir.
Bir doktor Bay Brown muayene etti.
Öğrencilerin hepsi Bay Brown'a saygı duyuyor.
- Onun Bay Brown olduğunu düşünüyorum.
- Sanırım o Bay Brown'dur.
- Bence o Bay Brown.
- Sanırım o Bay Brown.
Bay Brown gözlüğünü arıyor.
Lütfen beni Bay Brown'a bağlayın.
Bay Brown gözlüğünü arıyor.
Bu Bay Brown tarafından yazılmış mektup.
Bay Brown her zaman yanında bir kitap taşır.
Bayan Brown, bir oyuncu gibi görünüyor.
Bay Brown bizim İngilizce öğretmenimizdir.
Bay Brown'la iyi geçinir.
John'un Bay Brown ile konuştuğunu duydum.
Bayan Brown kadar genç değilim.
Bay Brown üst sınıfa aittir.
John'un Bay Brown ile konuştuğunu duydum.
- Bay Brown oğluna Çince öğrettirdi.
- Bay Brown oğluna Çince öğretti.
Dün orada gördüğün adam Bay Brown idi.
Bayan Brown Japon yemekleri yemeye alıştı.
Sen dışardayken Bay Brown diye biri geldi.
Bay Brown, 15 Mayıs'ta İngiltere'ye gitti.
Snoopy ile karşılaştırıldığında, Charlie Brown Japonya'da hiç iyi bilinmemektedir.
Dün karşılaştığın adam Bay Brown'dı.
Brownlar kibar ve mutlu bir ailedir.
Dan Brown 1998 yılında " Dijital Kale"yi yayınlandı. O, beş yıl sonra başka bir best seller " Da Vinci Şifresi"ni tamamlandı.