Translation of "Oyen" in Turkish

0.007 sec.

Examples of using "Oyen" in a sentence and their turkish translations:

¿Oyen eso?

Duyuyor musunuz?

Escuchen. ¿Oyen eso?

Dinleyin, duyuyor musunuz?

¿Oyen eso? Miren, es agua.

Bunu duydunuz mu? Bakın, bu su.

Escuchen. ¿Oyen eso? ¡Miren esto!

Dinleyin, duyuyor musunuz? Şuna bakın!

Barrerán toda la ladera. ¿Oyen eso?

Bu kenar boyunca akar. Bunu duydunuz mu?

Se oyen voces en el interior.

İçerden sesler geliyordu.

- Las paredes oyen.
- Las paredes tienen oídos.

Yerin kulağı var.

Me gustaría que piensen en lo que oyen ahora.

ve şimdi duyduğunuz şey hakkında, düşünmenizi istiyorum.

Debemos apresurarnos y buscar más criaturas Escuchen. ¿Oyen eso?

Acele edip birkaç böcek daha yakalamalıyız. Dinleyin, duyuyor musunuz?

- Las paredes oyen.
- Las paredes tienen oídos.
- Hay paredes indiscretas.

Duvarların kulakları vardır.

Soy como una canción extranjera. Muchos me oyen pero solo pocos me entienden.

Yabancı bir şarkı gibiyim. Dinleyenim çok anlayanım az.

Los niños oyen sonidos en nuevas lenguas de una manera que luego se pierde.

çocuklar yeni bir dile ait bizim kaçırdığımız sesleri işitebilir.

La historia de Edward Snowden nos ha recordado una vez más que hasta las paredes oyen.

Edward Snowden'in hikayesi bize duvarların bile kulaklarının olduğunu bir kez daha hatırlattı.

Cuando oyen 'una habitación al estilo japonés', la mayoría de personas probablemente piensen en una habitación con tatamis.

Onlar Japon tarzı odayı duyduklarında insanların çoğu muhtemelen bir tatami odası düşünüyor.

- ¿Tú crees que los peces oyen?
- ¿Crees que los peces pueden oír?
- ¿Creés que los peces pueden oír?

Balıkların duyabildiğini mi düşünüyorsun?