Examples of using "Oyen" in a sentence and their turkish translations:
Duyuyor musunuz?
Dinleyin, duyuyor musunuz?
Bunu duydunuz mu? Bakın, bu su.
Dinleyin, duyuyor musunuz? Şuna bakın!
Bu kenar boyunca akar. Bunu duydunuz mu?
İçerden sesler geliyordu.
Yerin kulağı var.
ve şimdi duyduğunuz şey hakkında, düşünmenizi istiyorum.
Acele edip birkaç böcek daha yakalamalıyız. Dinleyin, duyuyor musunuz?
Duvarların kulakları vardır.
Yabancı bir şarkı gibiyim. Dinleyenim çok anlayanım az.
çocuklar yeni bir dile ait bizim kaçırdığımız sesleri işitebilir.
Edward Snowden'in hikayesi bize duvarların bile kulaklarının olduğunu bir kez daha hatırlattı.
Onlar Japon tarzı odayı duyduklarında insanların çoğu muhtemelen bir tatami odası düşünüyor.
Balıkların duyabildiğini mi düşünüyorsun?