Examples of using "Notable" in a sentence and their turkish translations:
O seçkin.
Ne olağanüstü bir başarı!
Onun dikkate değer bir hafızası vardır.
Tom seçkin bir çalışma yapar.
Ev özellikle dikkat çekici değildi.
Aralarında belirgin bir düşmanlık var.
Fakat avcının inanılmaz bir kabiliyeti var.
Üçüncü Kolordu tarafından olağanüstü bir performanstı….
Üretim oldukça arttı.
Genç olmasına rağmen o olağanüstü bir doktor.
Bu aşamada dikkat çeken bir husus vardır.
bir sandalyede oturuyordu ama nefes nefeseydi --
Kız kardeşim İngilizcede önemli bir gelişme kaydetti.
Termal görüntüleme, şahane bir stratejiyi gözler önüne seriyor. Dişi aslan, intizamsız sürüden ayrılıyor.
Devasa gözleri ışığı âdeta kana kana içiyor. Böylece karanlıkta çok çevik hareket edebiliyor.
Bu bina dışarıdan dikkat çekici değildir ama içine bakarsanız çok güzel bahçeli bir iç avlu vardır.