Translation of "Tercer" in Turkish

0.012 sec.

Examples of using "Tercer" in a sentence and their turkish translations:

El tercer principio

Üçüncü prensip:

Y pensé: "Es mi tercer idioma.

Bunun üçüncü dilim olduğunu düşündüm.

Es nuestro tercer día en Boston.

Bu, Boston'da üçüncü günümüz.

Pero mi estudiantes son de tercer grado,

Ama benim öğrencilerim üçüncü sınıftalar,

La fundación del Consejo del Tercer Polo,

Üçüncü Kutup Konseyini kuralım,

Fue una actuación notable del Tercer Cuerpo….

Üçüncü Kolordu tarafından olağanüstü bir performanstı….

Y el Tercer Ejército del General Tormasov.

Tormasov'un Üçüncü Ordusu.

Nuestra biblioteca está en el tercer piso.

Kütüphanemiz üçüncü katta.

Es tiempo de abrir el tercer armario.

Üçüncü gardırobu açmanın zamanı geldi.

Ahora va a empezar el tercer acto.

Üçüncü sahne başlamak üzere.

Marzo es el tercer mes del año.

Mart yılın üçüncü ayıdır.

Hoy es el tercer viernes de enero.

Bugün ocak ayının üçüncü cuması.

Con trabajo de parto de su tercer hijo.

üçüncü çocuğunun doğum sancısını çekiyor.

Ney y el Tercer Cuerpo se hicieron cargo.

götürdü ve Ney ve Üçüncü Kolordu devraldı.

"¿Dónde queda mi sala?" "En el tercer piso."

"Sınıfım nerede?" "Üçüncü katta."

- El baño de damas está en el tercer piso.
- El baño de mujeres se encuentra en el tercer piso.

Bayanların odası üçüncü kattadır.

A punto de iniciar mi tercer año de universidad,

üniversitede 3. yılım başlamak üzere

Por eso se la conoce como el "tercer polo".

Ki bu nedenle "Üçüncü Kutup" olarak adlandırılır.

Esta vez el Tercer Cuerpo no pudo abrirse paso,

Bu kez Üçüncü Kolordu geçemedi,

Mi habitación es el número catorce del tercer piso.

Odam üçüncü katta on dört numara.

Tom vive en el tercer piso de este edificio.

Tom bu apartmanın üçüncü katında yaşar.

Tanto en países del primer mundo como del tercer mundo.

aynı kalite ve etkinlikte olacaktır.

Mary es la hija mayor del tercer matrimonio de Tom.

Mary Tom'un üçüncü evliliğinden olan en büyük çocuğu.

El tercer día me di cuenta de que me decían "amigo",

Üçüncü gün, fark ettim ki "amigo" diyorlardı,

El tercer intento de ese hombre para dejar el tabaco falló.

Adamın sigarayı bırakmak için üçüncü girişimi başarısız oldu.

Me caí de una ventana del tercer piso al suelo de cemento.

üçüncü kattaki pencereden betonun üzerine düştüm.

El sospechoso estuvo sometido al tercer grado hasta que confesó su crimen.

Şüpheli suçunu itiraf edene kadar üçüncü dereceden suçlu sayıldı.

Este diccionario, del cual falta el tercer tomo, me costó cien dólares.

Üçüncü cildi eksik olan bu sözlük bana üç yüz dolara mal oldu.

Tomando el mando del Tercer Cuerpo del Mariscal Moncey, Lannes derrotó a un

Mareşal Moncey'nin Üçüncü Kolordu'nun komutasını alan Lannes , Tudela Savaşı'nda

Al año siguiente, las tropas de Davout se convirtieron en el Tercer Cuerpo

, Grande Armée'nin Üçüncü Kolordusu oldu

Un mes después, en la Batalla de Aspern, Davout y el Tercer Cuerpo

Bir ay sonra Aspern Muharebesi'nde Davout ve Üçüncü Kolordu

Baje esta calle derecho y gire a la derecha en el tercer semáforo.

Bu caddeden aşağıya doğru git ve üçüncü ışıkta sağa dön.

Y eso me llevó a mi tercer descubrimiento, el cual tomé prestado de Einstein:

Böylece Einstein'dan ödünç aldığım üçüncü farkındalığım oluştu.

Davout y el Tercer Cuerpo pudieron abrirse camino y volver a unirse al ejército.

Davout ve Üçüncü Kolordu kendi yollarına göre savaşıp orduya yeniden katılmayı başardılar.

Luego, por recomendación del mariscal Lannes, Napoleón le dio el mando del Tercer Cuerpo

Sonra Mareşal Lannes'ın tavsiyesi üzerine, Napolyon ona Üçüncü Kolordu'nun komutasını verdi

Lo necesitarían en Rusia y fue llamado en 1812, con el mando del Tercer Cuerpo.

Rusya'da ona ihtiyaç duyulacaktı ve 1812'de Üçüncü Kolordu'nun komutasıyla geri çağrıldı.

El tercer mas fuerte es un Sol, el cual resulta ser la quinta de Do.

En çok duyulan üçüncü ton, [ikinci] Do'dan bir beşli yukarıda olan Sol olacak.

El Día del Mar es una fiesta nacional japonesa celebrada el tercer lunes de julio.

Deniz Günü, temmuz ayının üçüncü pazartesi günü kutlanan, Japonya'nın ulusal bayramlarından biridir.

El magistral manejo de Davout de sus tropas permitió al Tercer Cuerpo repeler el ataque prusiano.

Davout'un birliklerini ustaca idare etmesi, Üçüncü Kolordu'nun Prusya saldırısını püskürtmesini sağladı.

México es el tercer país más grande de Norteamérica, detrás de Canadá y los Estados Unidos.

Meksika; Kanada ve Amerika Birleşik Devletleri'nden sonra, Kuzey Amerika'daki en büyük üçüncü ülkedir.

Perú es el tercer país más grande de América del Sur después de Brasil y Argentina.

Peru brezilya ve arjantinden sonra güney amerikanin en büyük üçüncü ülkesidir.

Prusiano ... ordenó al Tercer Cuerpo de Davout y al Primer Cuerpo de Bernadotte que cortaran su retirada.

.. Davout'un Üçüncü Kolordusu ve Bernadotte'nin Birinci Kolordusuna geri çekilmelerini kesmelerini emretti.

Más tarde le dio al Tercer Cuerpo el honor de ser las primeras tropas en entrar en Berlín.

Daha sonra Üçüncü Kolordu'ya Berlin'e giren ilk birlikler olma şerefini verdi.

En 1809, con la guerra que se avecinaba con Austria, Davout se reincorporó al Tercer Cuerpo en Ratisbona.

1809'da Avusturya ile baş gösteren savaşla birlikte, Davout Regensburg'daki Üçüncü Kolordu'ya yeniden katıldı.

En el tercer trimestre el crecimiento del GNP fue un uno por ciento mayor que en trimestre anterior.

Üçüncü çeyrekte GSMH, bir önceki çeyreğe göre yüzde 1 arttı.

- Este no es mi paraguas, es de otra persona.
- Este es el tercer río más largo del mundo.

Bu, dünyadaki üçüncü en uzun nehir.

- ¿Mi tercer deseo? -el hombre estaba perplejo- ¿Cómo puede ser el tercero si no he tenido ni un primer ni un segundo deseo?

"Üçüncü dilek mi?" Adam şaşırdı. "Birinci ve ikinci dileği dilememişsem, o nasıl üçüncü dilek olabilir ki?"